Çok karanlıklar, müsibetler, dertler, tasalar gördük. Bunları da çok uzun zamanda değil son senelerde üst üste gördük.
Aydınlanacak günler, gülecek yüzler, atılacak goller var. Bursaspor var olduğu müddetçe de bu bitmeyecek.
Hepimiz her yaşanan gelişmenin, kimin nelere mal olduğunun, kimlerin destek olduğunun, zorlukların ve kolaylıkların hepsinin farkındayız.
Şu an bu farkındalığı yitirmeden, gelecek aydınlık ve güzel günlerin destekçisi olmak adına bir olmak, birlik olmak. Bursaspor isminin yaşaması için ne gerekiyorsa yapmak durumundayız.
Devre arası kampında, Altınordu maçının öncesinde ve geldiği günden beri yaptığı her açıklamada birbirinden değerli açıklamaları ile camianın etrafında toplanabileceği bir profil çizen Teknik Direktörümüz Tamer Tuna şu an çok büyük bir değer olarak bizlerle beraber. Bu durumun arkasında durmak, hocanın etrafında toplanmak hepimize iyi gelecek.
Bursaspor’un acil ihtiyaçları var. Maddi, manevi. Bursaspor sadece bulunacak maddi yükümlülükler ile de toparlanacak, kurtulacak durumda değil. Bursaspor’un en az maddi destek kadar manevi, psikolojik ve mental güce de ihtiyacı var. Belki maddi sorumluluktan bile önemli…
Bursaspor’umuz yazının başında da belirttiğim gibi uzun süredir karanlıkların içinde binbir müsibet, dert ve tasayla mücadele halinde. Bunların içinden aydınlıklara koşmasını beklediğimiz kulübümüzün o süreci yaşarken içine girdiği psikolojik ve mental bunalım sürecinden çıkması ise tamamen bizim elimizde. Kabul edelim ki o buhran sürecinde bizlerin de Bursaspor taraftarları olarak benzer bir psikolojik süreç yaşamamızdan kaynaklı takımımıza doğru bakış açısıyla destek veremediğimiz, tepkilerimizin dozajını kaçırdığımız, gülmeyi, sevinmeyi unuttuğumuz süreçler yaşadık.
Birbirimize iyi gelmemiz gereken bir süreçteyiz.
Taraftarların buhran sürecinin sebebi senelerdir kötüye giden yönetim süreçleri ve alınamayan saha içi sonuçları. Takımın kötüye gidiş süreç sebebi ise iş bilmez yönetimler, iş bilmez dış etkenler ve bunların söz sahibi olduğu süreç. Buradan tek kuruluşumuz birbirimize iyi gelerek, sarılarak olacak.
Taraftar takımının arkasında 90 dakika duracak, yönetecek söz sahipleri nerede olduğunun farkına varacak, oyuncu taşıdığı armanın ağırlığını bilecek. Bir olur, geri döneriz.
Altınordu maçı bizler için gecikmiş bir milat olsun. Buradan artık geriye gidiş yok. Rota tek yön, ileri.
Maç önü taraftarların Tamer Tuna’yı çağırması, Hasan Ayaroğlu’nun golü sonrası yedek kulübesinin olduğu bölgede oluşan birlik-beraberlik tablosu… Yukarıda bahsettiğim birbirimize iyi geleceğiz mesajının ilk görüntülerini verdi. Bunların artarak devam etmesi, katlanarak büyümesidir bizleri döndürecek olan.
Altınordu maçının ilk yarı özeti “Sağ açık olmayan Hasan Ayaroğlu ve sol açık olmayan Mehmet Erdem’in” ilk yarıya damga vuracak kadar mücadele ettikleri futbol. Bu mücadelenin, sahiplenmenin baş faktörü olan Tamer Tuna’ya bin alkış. Hoca, büyük bir değer.
Sakat olan ve süre alması beklenmeyen Ramazan Keskin ve Eren Güler’in kadroda yazılmasından benim aldığım mesaj; Biz bir takımız.
Futbol bir takım sporudur. Bursa’da şu an geldiğimiz noktada ise Bursaspor özelinde futbol artık bir şehrin sporudur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çağlar Ergin
Gün olur aydınlanırız
Çok karanlıklar, müsibetler, dertler, tasalar gördük. Bunları da çok uzun zamanda değil son senelerde üst üste gördük.
Aydınlanacak günler, gülecek yüzler, atılacak goller var. Bursaspor var olduğu müddetçe de bu bitmeyecek.
Hepimiz her yaşanan gelişmenin, kimin nelere mal olduğunun, kimlerin destek olduğunun, zorlukların ve kolaylıkların hepsinin farkındayız.
Şu an bu farkındalığı yitirmeden, gelecek aydınlık ve güzel günlerin destekçisi olmak adına bir olmak, birlik olmak. Bursaspor isminin yaşaması için ne gerekiyorsa yapmak durumundayız.
Devre arası kampında, Altınordu maçının öncesinde ve geldiği günden beri yaptığı her açıklamada birbirinden değerli açıklamaları ile camianın etrafında toplanabileceği bir profil çizen Teknik Direktörümüz Tamer Tuna şu an çok büyük bir değer olarak bizlerle beraber. Bu durumun arkasında durmak, hocanın etrafında toplanmak hepimize iyi gelecek.
Bursaspor’un acil ihtiyaçları var. Maddi, manevi. Bursaspor sadece bulunacak maddi yükümlülükler ile de toparlanacak, kurtulacak durumda değil. Bursaspor’un en az maddi destek kadar manevi, psikolojik ve mental güce de ihtiyacı var. Belki maddi sorumluluktan bile önemli…
Bursaspor’umuz yazının başında da belirttiğim gibi uzun süredir karanlıkların içinde binbir müsibet, dert ve tasayla mücadele halinde. Bunların içinden aydınlıklara koşmasını beklediğimiz kulübümüzün o süreci yaşarken içine girdiği psikolojik ve mental bunalım sürecinden çıkması ise tamamen bizim elimizde. Kabul edelim ki o buhran sürecinde bizlerin de Bursaspor taraftarları olarak benzer bir psikolojik süreç yaşamamızdan kaynaklı takımımıza doğru bakış açısıyla destek veremediğimiz, tepkilerimizin dozajını kaçırdığımız, gülmeyi, sevinmeyi unuttuğumuz süreçler yaşadık.
Birbirimize iyi gelmemiz gereken bir süreçteyiz.
Taraftarların buhran sürecinin sebebi senelerdir kötüye giden yönetim süreçleri ve alınamayan saha içi sonuçları. Takımın kötüye gidiş süreç sebebi ise iş bilmez yönetimler, iş bilmez dış etkenler ve bunların söz sahibi olduğu süreç. Buradan tek kuruluşumuz birbirimize iyi gelerek, sarılarak olacak.
Taraftar takımının arkasında 90 dakika duracak, yönetecek söz sahipleri nerede olduğunun farkına varacak, oyuncu taşıdığı armanın ağırlığını bilecek. Bir olur, geri döneriz.
Altınordu maçı bizler için gecikmiş bir milat olsun. Buradan artık geriye gidiş yok. Rota tek yön, ileri.
Maç önü taraftarların Tamer Tuna’yı çağırması, Hasan Ayaroğlu’nun golü sonrası yedek kulübesinin olduğu bölgede oluşan birlik-beraberlik tablosu… Yukarıda bahsettiğim birbirimize iyi geleceğiz mesajının ilk görüntülerini verdi. Bunların artarak devam etmesi, katlanarak büyümesidir bizleri döndürecek olan.
Altınordu maçının ilk yarı özeti “Sağ açık olmayan Hasan Ayaroğlu ve sol açık olmayan Mehmet Erdem’in” ilk yarıya damga vuracak kadar mücadele ettikleri futbol. Bu mücadelenin, sahiplenmenin baş faktörü olan Tamer Tuna’ya bin alkış. Hoca, büyük bir değer.
Sakat olan ve süre alması beklenmeyen Ramazan Keskin ve Eren Güler’in kadroda yazılmasından benim aldığım mesaj; Biz bir takımız.
Futbol bir takım sporudur. Bursa’da şu an geldiğimiz noktada ise Bursaspor özelinde futbol artık bir şehrin sporudur.