Altyapıya Güvenin

Kim ne derse desin Bursaspor’un alt yapısı Türkiye’nin gözdesidir.

Alt yapı takımlarının kurulduğu günden bu güne kadar Türk futboluna sayısız yıldızlar kazandırdı.

Halen Türkiye profesyonel liglerinde Bursalı ve Bursaspor alt yapısından eğitim almış binlerce futbolcu boy gösteriyor. 

Bu da Bursaspor alt yapısının gücünü gösteriyor.

Bursaspor’da alt yapının temelini atan Gündüz Özcebe Erhan Erdener’den, gelişimine büyük katkı koyan Hasan Bora, Özmetin Erkut’tan tutunda günümüze kadar alt yapı yaş gruplarında çalışan tüm antrenörleri kutlamamız gerekiyor.

İstanbul’un semt takımlarını tutan yaygın medyası ve kanalları alt yapı gerçeği olduğunda Bursaspor’u unutup sadece akıllarına Altınordu geliyor.

Sahi Akademi Ligleri’nin U 14 ile U 15 finallerinde alt yapının yıldızı Altınordu neredeydi?

Hiç düşündünüz mü acaba.

Bursaspor, seneye Akademi Liglerinde yok.

En alt kategoride bir final yaptı. U 15 takımı ise kadın hakemin taraflı yönetimiyle Fenerbahçe’ye 2-1 yenildi.

Maalesef devletin kanalları U 19 Avrupa Finallerini yayınlarken, alt yapı finallerini yayınlayan bir tek kurum yoktu.

Hatta Fenerbahçe TV bile U 15 maçını yayınlamadı. Galatasaray TV ise U 14 finalini yayınlayınca geleceğin oyuncularını gözlemleme fırsatı buldum.

Şu bir gerçek;

Bursaspor yine altın bir jenerasyon yakaladı alt yapıda.

Bir ikincilik, bir de şampiyonluk kazandı.

Önemli olan Bursa kentinin Vakıfköy’de yetişen gençlerine güvenmesi ve zamanı geldiğinde onların önünü tıkamadan formayı onlara teslim etmesidir.

Aslında en önemli olan nedir biliyor musunuz!

Bursaspor’u başkanlık seçiminde emin ellere teslim edebilmektir.

Bunun sancısını geçtiğimiz sezon yaşadık. Ders almamız gerekiyor.

Ne Hayrettin Gülgüler, ne de Emin Adanur gibi alt yapıya hiç güvenmeyen insanları başkan seçmeyelim. 

Futbolu bilmeyen başkanları seçmeyelim. 

Şayet seçerken, onların yanına mutlaka Bursaspor’da futbol oynamış, iş hayatında başarılı olmuş insanları da monte etmeye çalışalım.

Sizler buna ne dersiniz?

Emin Adanur bile parasını kurtarabilmek amacıyla, ilk onbirde forma giyen üç ismi Trabzonspor’a pazarlarken, “Bursaspor’dan bana ne. Ben paramı kurtarmaya bakarım” diye düşünmedi mi?

Şimdi bu jenerasyona sahip çıkmamız gerekiyor.

Özellikle Vakıfköy’den çıkan sözüm ona günümüzün menajerlerini Orhan Özselek Akademisi’nin sınırları içerisine dahi sokmamak gerekiyor.

Acı örneğini yeni görmedik mi?

Bursaspor ile Spor Toto 1.Ligi’nde bir kez de olsa forma giyen genç sağbeki Fenerbahçe’ye pazarlamaya çalışmadılar mı?

Bu nedenle futbolu yönetenlerin öncelikle alt yapıdan yetişen oyuncular için yeniden yaş ve kulüp izni zorunluluğunu getirmeleri gerekiyor.

Sen yıllarca emek vereceksin, milyonlarca lira para harcayacaksın, tam verim alacağın sırada bir menajer gelecek, önce futbolcunun ailesini, sonrasında oyuncunun aklını karıştırıp senden kopartacak.

Bugüne kadar bunların birçok örneğini yaşadım gazeteci olarak.

Alt yapıdan koparılan giden isimlerin hiç biri bir baltaya sap olamadılar.

Oysa Bursaspor’da paranın tatlı sıcaklığına, menajerlerin yaldızlı laflarına kanmamış olsalardı belki bugün yıldız olarak isimlerinden çok söz edilirdi.