GÜLMEYİ ÖZLEMİŞİZ!

Bursaspor ile İnegölspor aynı ilin iki kardeş takımı.

Bursaspor’un iki maçının futbol ile basketbolun aynı saate çakıştırılması nedeniyle basketbol maçını izleyememenin üzüntüsünü yaşıyorum. Ancak birçok gazeteci arkadaşımın futbolu değil basketbolu tercih ettiğini tribüne geldiğimde açıkça gözlemledim.

İnegölspor taraftarlarına ayrılan tribünler tamamen dolu. Bursasporluların yer aldığı tribünlerde de boşluklar göze çarpıyor. Hatta Tofaş Tribünü yine açılmamıştı.

Yıllardır oyuncu alışverişi yapmış iki güzide kulübün maçı öncesinde maç ortamı sosyal medyada gerilmeye çalışılmıştı.

Maç öncesi gelişmeler böyleydi.

Bu gerginlik sonrasında tribündeki her iki takım taraftarlarının rakibini protesto etmesi bana göre çirkindi.

Bursaspor cephesinde kapılar iki haftadır basına kapalı olunca takımla ilgili bilgimiz neredeyse yok gibi.

Bayburt Özel İdaresi karşılaşmasında yediği iki golle tepkileri üzerine çeken keleci Canberk Yurdakul’un bu kez yerini Deniz Aydın’a bırakmış. Kale dışında teknik direktör Tahsin Tam kadro ile pek oynamamış görünüyor.

Maç başladığında İnegölspor tribünlerinde yakılan meşaleler, ses bombaları hiç yakışmadı. Kendimi bir anda Diyarbakır’da zannettim.  Aslında bunları içeriye alanların sorgulanması gerekir diye düşünüyorum.

Gelelim maça;

Oyuna topu kontrol ederek başlayan Bursaspor oldu.

Ancak ilk 10 dakika içerisinde İnegölspor iki net gol pozisyonu buldu., Bahadır Taşdelen’in kafa şutu kaleci Deniz Aydın’ın ellerinde kalırken, Umut Sönmez’in şutunu ise Deniz çeldi kaleye yönelen topu Furkan Emre çizgiden kornere attı.

11. dakikada orta alandan Bursaspor’un organize atağı gelişti. Hasan Ayaroğlu ile başlayan atakta, Enver Cenk Şahin sağdaki Mustafa Genç’i gördü. Onun ortasında savunmadan seken topu ceza alanı dışında önünde bulan Kubilay Sönmez öyle bir şut attı ki kaleci Emre Selen dahil hepimiz filelerin havalanmasıyla bu müthiş golü anlayabildik.

Golden sonra İnegöl’den gelenlerin “Bursalı değil İnegöllüyüz. Hepiniz o….. çocuğusunuz.” Ve Beşiktaşlı taraftarların İstanbul’da yapmış olduğu ‘İbne Bursa, İbne Bursa. Ayol Bursa’ tezahüratları gerçekten hiç yakışık almadı. Yapıldığı gibi de büyük tepki topladı.

İlk yarının sonlarında İnegölspor’un gol için yoğun baskısı sonuç vermedi ve Bursaspor 45 dakikayı 1-0 önde tamamladı.

İkinci yarı müthiş istekli başlayan ve Bursaspor ceza alanı içerisine oyunu yıkan bir İnegölspor vardı. Ancak bordo beyazlılar, o kadar çok deneyimli oyuncusu olmasına rağmen son vuruşu yapamadı.

54. dakikada orta alanda İnegölspor atağa çıkarken kapılan top. Ardından Enver Cenk Şahin’in pasıyla Mustafa Genç ceza alanına girdi. Yusuf Gümüş’ten sıyrıldığı anda kendisini yerde buldu. Pozisyonu takip eden hakem Murat Türkoğlu penaltı noktasını gösterdi. 55. Dakikada Kaptan Enver Cenk Şahin atışı gole çevirdi. Ve skor 2-0 oldu.

2-0’ın rahatlığı pahalıya patladı. Bahadır Taşdelen’in atağında savunmanın uzaklaştıramadığı topu önünde bulan Batuhan Salman’ın sert şutunda top filelere gitti. Bu gol takımı panik havasına sokar mı? bilemiyorum. Hep birlikte bunu ilerleyen dakikalarda göreceğiz.

Maçın özetine gelecek olursam;

Dile kolay tam dört haftadır kazanamayan 2 beraberlik, 2 yenilgi alan Bursaspor.

Kötü günlerin izini silebilmesi için kazanmak zorunda olduğu bir maç oynadı. Tabii ki sterisin yoğun olduğu bir maçta 2-0 öne geçmek önemliydi.

Şu bir gerçek İnegölspor yaptığı 15’in üzerindeki transferlerle Süper ve TFF 1.Lig’den birçok oyuncuyu kadrosuna katmış iyi bir kadroya sahip. Alt sıralarda olması ise şaşkınlık verecek bir durum.

Böyle bir rakip karşısında alınan üç puan gerçekten çok önemli. En azından Bursaspor’un tehlike çemberinin dışına çıkması açısından diyebilirim.

Yani dile kolay dört maçlık 3 puan özlemimiz dindi.

Gerçekten gülmeyi özleyen Bursaspor sonunda güldü. Bu önemliydi.

Stattan bir gözlemim;

Nilüfer Belediyesi, diğeri skor boardın yanındaki loca haricinde Bursa Büyükşehir Belediye Stadı’nın hiçbir locasında, tribünlerde Türk Bayrağının olmaması gerçekten büyük üzüntü verici.

Yetkililerin bu konuya el atmasını bekliyorum.