Süper Lig’de şampiyon olarak 5. Büyük unvanını da almıştı yeşil beyazlılar.
Ancak son yıllarda görev yapan başkanların sorumsuzca harcamaları neticesinde Bursaspor, hızla eridi ve transfer yasakları sonrasında birlikte gençleriyle ligde mücadele etmek zorunda kaldı.
Üzerine üstlük onca gelirlere rağmen başkanlar ve yönetim kurulları kulübün hiçbir giderini ödememeleri, Özlüce İbrahim Yazıcı tesislerini icra için gelen avukatların mesken tuttuğu yer konumuna da getirdiklerine üzülerek tanıklık ettik..
Hatta yıllarca alt yapısında bakıp, büyüttüğü, futbolcu olabilmesi için büyük emekler ve milyonlar harcadıkları isimler kulüplerine adeta ihanet ederek takımdan kopup gitmişti.
U 16 ile U 19 takımındaki oyuncular, bir önceki yıldan kalanlar ve üç ağabey Enver Cenk Şahin, Hasan Ayaroğlu, Kubilay Sönmez ile yola çıkan Bursaspor, ilk yarıda arzulanan sonuçları alamamış ve tehlikeli bölge içerisinden çıkamamıştı.
İkinci yarıda takıma Özer Hurmacı katıldı ve tecrübeli isim sayısı da dörde çıktı.
İsmail Ertekin’den sonra, Özer Hurmacı hafta başında takımın yeni teknik direktörü oldu.
İlk sınavını Bayburt İl Özel İdare maçında verdi ve 3-1 kazandı.
Şimdi iki günlük bir çalışma sonrasında İnegölspor ile ‘derbi’ sınavına çıkacak yeşil beyazlılar. Pek hazırlanmaya fırsatları olduğunu düşünmüyorum.
Tek arzum, Bayburt maçına ısınırken sakatlanan kaptan Enver Cenk Şahin’in Pazar günü sahada olması, Bursaspor’un bana göre derbideki artısı olacaktır.
İki takımımızın da durumunun parlak olmaması beni çok üzüyor.
Bursaspor’un transfer tahtası kapalıydı.
Oysa İnegölspor’un transfer tahtası açıktı. Gerçekten çok iyi transferler yaptığına tanıklık etmiştik.
Hatta devre arasındaki transferleriyle kadrosu daha da güçlendirdi bordo beyazlılar.
Ama arzulanan sonuçları alamadı.
Bir de karakter yoksunu transferin yapıldığını kulübün ‘maç satan oyuncular mahkemelik’ açıklamasından okumuştum.
Şimdi keşke iki takımda düşmeden uzak, play-off grubunu kovalayacak konumda olsalardı, Pazar günü saat 15.00’de oynanacak mücadelenin tadına doyum olmazdı.
İki takımda ateş hattından uzaklaşmak istiyor.
Keşke iki takımada üç puan yazabilsek.
Ama 90 dakikada sonunda verilecek mücadeleyi karşılaşmayı izleyecek tüm sporseverlerin ayakta alkışlayacak güzellikte olmasını arzuluyorum.
Olur mu bilemiyorum.
İnşallah, İnegölsporlular aralarına birlik ve beraberliği bozacak insanları sokmazlar.
TOFAŞ’I DİNLERKEN
Dün akşam Bursa medyası olarak Tofaş’ın kulüp tesislerinde verdiği iftar yemeğine katıldım.
Genel Menajer Tolga Öngören, Baş antrenör Orhun Ene ile sohbet etme fırsatı buldum. Orhun Ene’nin gelmesiyle takımın üzerindeki olumlu izleri yeni yeni görmeye başlamıştık.
Aslında kuruluşundan bugüne kadar takip ettiğim Tofaş’ın ilk kez bu kadar çok teknik adam ve yabancı oyuncu değişimine tanıklık ettim. Mavi yeşilliler tam 9 yabancı oyuncuya sahip.
Aslında beni en çok mutlu eden olayların başında Tofaş’ın kendi alt yapısından gelen Bursalı Berke Büyüktuncel’in performansı mutlu ediyordu.
Hem Öngören, hem de Ene, “Türk basketboluna Berke Büyüktuncel, Efe Demir ve zaman zaman az süre almasına rağmen Özgür Cengiz kazandırdığımız için mutluyuz” sözleriydi.
Ben Orhun Ene’nin, “Kulübümden üzülerek ayrılmıştım. Döndüm., İnanın kendimi buraya ait hissediyorum” ardından da “Basketbolda oyunculuk kariyerimde İstanbul dışında oynamadım. Basketbolun İstanbul dışında olmadığını düşünmüştüm. Gerçekleri İstanbul’un dışına çıktığımda gördüm. Anadolu’da da basketbol için önemli işler yapılıyor” sözlerinden çok etkilendim.
Sanıyorum Türk oyunculardan sonra yabancıların da Orhun Ene’nin sistemine ayak uydurmasıyla birlikte kalan 8 maçta Tofaş’ın arzulanan sonuçları elde edebileceğini düşünüyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cemal Ekentok
İnegöl’de derbi var
Bursaspor, bu kentin önemli markası.
Bunu bu kentte yaşayan herkes kabul ediyor.
Süper Lig’de şampiyon olarak 5. Büyük unvanını da almıştı yeşil beyazlılar.
Ancak son yıllarda görev yapan başkanların sorumsuzca harcamaları neticesinde Bursaspor, hızla eridi ve transfer yasakları sonrasında birlikte gençleriyle ligde mücadele etmek zorunda kaldı.
Üzerine üstlük onca gelirlere rağmen başkanlar ve yönetim kurulları kulübün hiçbir giderini ödememeleri, Özlüce İbrahim Yazıcı tesislerini icra için gelen avukatların mesken tuttuğu yer konumuna da getirdiklerine üzülerek tanıklık ettik..
Hatta yıllarca alt yapısında bakıp, büyüttüğü, futbolcu olabilmesi için büyük emekler ve milyonlar harcadıkları isimler kulüplerine adeta ihanet ederek takımdan kopup gitmişti.
U 16 ile U 19 takımındaki oyuncular, bir önceki yıldan kalanlar ve üç ağabey Enver Cenk Şahin, Hasan Ayaroğlu, Kubilay Sönmez ile yola çıkan Bursaspor, ilk yarıda arzulanan sonuçları alamamış ve tehlikeli bölge içerisinden çıkamamıştı.
İkinci yarıda takıma Özer Hurmacı katıldı ve tecrübeli isim sayısı da dörde çıktı.
İsmail Ertekin’den sonra, Özer Hurmacı hafta başında takımın yeni teknik direktörü oldu.
İlk sınavını Bayburt İl Özel İdare maçında verdi ve 3-1 kazandı.
Şimdi iki günlük bir çalışma sonrasında İnegölspor ile ‘derbi’ sınavına çıkacak yeşil beyazlılar. Pek hazırlanmaya fırsatları olduğunu düşünmüyorum.
Tek arzum, Bayburt maçına ısınırken sakatlanan kaptan Enver Cenk Şahin’in Pazar günü sahada olması, Bursaspor’un bana göre derbideki artısı olacaktır.
İki takımımızın da durumunun parlak olmaması beni çok üzüyor.
Bursaspor’un transfer tahtası kapalıydı.
Oysa İnegölspor’un transfer tahtası açıktı. Gerçekten çok iyi transferler yaptığına tanıklık etmiştik.
Hatta devre arasındaki transferleriyle kadrosu daha da güçlendirdi bordo beyazlılar.
Ama arzulanan sonuçları alamadı.
Bir de karakter yoksunu transferin yapıldığını kulübün ‘maç satan oyuncular mahkemelik’ açıklamasından okumuştum.
Şimdi keşke iki takımda düşmeden uzak, play-off grubunu kovalayacak konumda olsalardı, Pazar günü saat 15.00’de oynanacak mücadelenin tadına doyum olmazdı.
İki takımda ateş hattından uzaklaşmak istiyor.
Keşke iki takımada üç puan yazabilsek.
Ama 90 dakikada sonunda verilecek mücadeleyi karşılaşmayı izleyecek tüm sporseverlerin ayakta alkışlayacak güzellikte olmasını arzuluyorum.
Olur mu bilemiyorum.
İnşallah, İnegölsporlular aralarına birlik ve beraberliği bozacak insanları sokmazlar.
TOFAŞ’I DİNLERKEN
Dün akşam Bursa medyası olarak Tofaş’ın kulüp tesislerinde verdiği iftar yemeğine katıldım.
Genel Menajer Tolga Öngören, Baş antrenör Orhun Ene ile sohbet etme fırsatı buldum. Orhun Ene’nin gelmesiyle takımın üzerindeki olumlu izleri yeni yeni görmeye başlamıştık.
Aslında kuruluşundan bugüne kadar takip ettiğim Tofaş’ın ilk kez bu kadar çok teknik adam ve yabancı oyuncu değişimine tanıklık ettim. Mavi yeşilliler tam 9 yabancı oyuncuya sahip.
Aslında beni en çok mutlu eden olayların başında Tofaş’ın kendi alt yapısından gelen Bursalı Berke Büyüktuncel’in performansı mutlu ediyordu.
Hem Öngören, hem de Ene, “Türk basketboluna Berke Büyüktuncel, Efe Demir ve zaman zaman az süre almasına rağmen Özgür Cengiz kazandırdığımız için mutluyuz” sözleriydi.
Ben Orhun Ene’nin, “Kulübümden üzülerek ayrılmıştım. Döndüm., İnanın kendimi buraya ait hissediyorum” ardından da “Basketbolda oyunculuk kariyerimde İstanbul dışında oynamadım. Basketbolun İstanbul dışında olmadığını düşünmüştüm. Gerçekleri İstanbul’un dışına çıktığımda gördüm. Anadolu’da da basketbol için önemli işler yapılıyor” sözlerinden çok etkilendim.
Sanıyorum Türk oyunculardan sonra yabancıların da Orhun Ene’nin sistemine ayak uydurmasıyla birlikte kalan 8 maçta Tofaş’ın arzulanan sonuçları elde edebileceğini düşünüyorum.