Bursaspor, kendisi açısından önemli olan Ankaraspor maçını kaybetti.
Son üç maçında 7 puan alan ve iki şampiyonluk adayını resmen dize getiren yeşil beyazlıların, aldığı bu yenilgi sonrası yazılanları maalesef üzülerek okudum.
Sonuçta bireysel olarak yapılan bir hata ile Bursaspor, Ankaraspor mücadelesini kaybetti.
Atanın kazanabileceği bir mücadele izlemiştik, Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadı’nda.
Bursaspor olarak biz atamadık. Özellikle ilk yarıda hatırı sayılır gol pozisyonu kaçırdık. Rakibimiz, güçlü kadrosuyla son dakikalarda bulduğu pozisyonu değerlendirdi.
Verilmeyen iki net penaltıyı söylemek bile istemiyorum. Zonguldaklı hakem bunlardan birisini çalsa maçın akışı değişirdi.
Herkes hedef tahtasına teknik direktör İsmail Ertekin’i koymuş, oklarını atmaya başlamış.
Çok değil, iki üç gün öncesine kadar Sir İsmail Ertekin’di şimdi bırak git dede denilmeye başladı.
Bursaspor’un hedefi play-off kovalamak değildi sezon başında.
Açılamayan tahta.
Kentin iş insanlarının, siyasetçilerin Bursaspor’a sahip çıkmaması.
Yeşil beyaz sevdalıları dışında herkesin takıma sırtını dönmesi.
Mali destek olmamasına rağmen kapatılan bir sürü borç dosyası.
Alt yapısından yetiştirdiği genç oyuncularla mücadele veren Bursaspor’un bir tek hedefi vardı sezon başında.
O da bu sezon ligde kalabilmek.
Hedef play-off denildiğinde ise kadroda yer alan 4-5 ilk on bir olarak düşünülen oyuncusunun takımdan ayrılmayacağının belirtildiği dönemdi.
Son sıralara inildi.
Tehlike devam ediyor.
Ama deprem sonrasında lige tutunabilme yolunda da önemli adımlar atıldı. Güzel sonuçlar alındı.
Düşme hattı ile aradan puan farkı oluştu. Batman Petrolspor ile 1 puan, İnegölspor ile 3 puanlık bir fark var.
Şimdi önünde 25 Mart Cumartesi günü saat 14.00’da lige genç oyuncularıyla oynayan ve havlu atan Tarsus İdman Yurdu ile oynayacağız.
Ardından 30 Mart Perşembe günü Bursa’da Bayburt İl Özel İdaresi, ardından da 2 Nisan Pazar günü Bursa derbisinde İnegölspor’a konuk olacak Timsah.
Belki bu fikstür yeşil beyazlıların tehlikeli bölge ile ilişkisini tamamen kesecek.
Takım genç olmasına rağmen üç günde bir maç oynayıp, seyahat etmeyi kaldıramadı.
Tipik bir beraberlik maçını kaybetti.
Kaybettik diye bir bardak suda fırtına kopartmanın bir anlamı yok.
Ligin bitime 11 hafta kaldı.
Şu kritik günlerde dereyi geçerken at değiştirmenin bir anlamı yok. Yoksa ıslanırız diyeyim.
Önemli olan bundan sonra takıma herkesin sahip çıkması olmalı.
Hep beraber gördük ki seyircisiz oynamak, taraftarından yoksun olmak Bursaspor’a pek yaramadı.
Bunun için bundan sonraki maçlarda daha sakin kalmalıyız.
Ancak içimizde Bursaspor’u bir anda siyasi girdabın içerisine sokan o pankartları kimin açtığını bulmak, tribündeki arkadaşlarımızın görevi olmalı.
O üç pankart 2 maçlık cezayı 9 maça çıkarttı.
Maalesef bu acı bir gerçek.
İlk açıldığı yer de belli.
Bunu başkan Ömer Furkan Banaz’ın basın toplantısında gördük.
Bursaspor, yine çok kritik maçlar oynayacak.
Teknik adamları, futbolcuları hedef almaktan vazgeçelim ve var gücümüzle takımımızın yanında olalım.
Bu girdaptan hep birlikte kurtulalım.
Bir maç kazanıldığında vezir, kaybedildiğinde ise hiç kimseyi rezil duruma koymayalım.
Ondan sonra yeni sezon için hep beraber oturup karar verelim.
Ancak 1 dönem daha ekip lideri Emin Adanur döneminden kalan transfer yasağımızın da olduğunu unutmayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cemal Ekentok
Kaosu seviyoruz
Bursaspor, kendisi açısından önemli olan Ankaraspor maçını kaybetti.
Son üç maçında 7 puan alan ve iki şampiyonluk adayını resmen dize getiren yeşil beyazlıların, aldığı bu yenilgi sonrası yazılanları maalesef üzülerek okudum.
Sonuçta bireysel olarak yapılan bir hata ile Bursaspor, Ankaraspor mücadelesini kaybetti.
Atanın kazanabileceği bir mücadele izlemiştik, Bursa Büyükşehir Belediyesi Stadı’nda.
Bursaspor olarak biz atamadık. Özellikle ilk yarıda hatırı sayılır gol pozisyonu kaçırdık. Rakibimiz, güçlü kadrosuyla son dakikalarda bulduğu pozisyonu değerlendirdi.
Verilmeyen iki net penaltıyı söylemek bile istemiyorum. Zonguldaklı hakem bunlardan birisini çalsa maçın akışı değişirdi.
Herkes hedef tahtasına teknik direktör İsmail Ertekin’i koymuş, oklarını atmaya başlamış.
Çok değil, iki üç gün öncesine kadar Sir İsmail Ertekin’di şimdi bırak git dede denilmeye başladı.
Bursaspor’un hedefi play-off kovalamak değildi sezon başında.
Açılamayan tahta.
Kentin iş insanlarının, siyasetçilerin Bursaspor’a sahip çıkmaması.
Yeşil beyaz sevdalıları dışında herkesin takıma sırtını dönmesi.
Mali destek olmamasına rağmen kapatılan bir sürü borç dosyası.
Alt yapısından yetiştirdiği genç oyuncularla mücadele veren Bursaspor’un bir tek hedefi vardı sezon başında.
O da bu sezon ligde kalabilmek.
Hedef play-off denildiğinde ise kadroda yer alan 4-5 ilk on bir olarak düşünülen oyuncusunun takımdan ayrılmayacağının belirtildiği dönemdi.
Son sıralara inildi.
Tehlike devam ediyor.
Ama deprem sonrasında lige tutunabilme yolunda da önemli adımlar atıldı. Güzel sonuçlar alındı.
Düşme hattı ile aradan puan farkı oluştu. Batman Petrolspor ile 1 puan, İnegölspor ile 3 puanlık bir fark var.
Şimdi önünde 25 Mart Cumartesi günü saat 14.00’da lige genç oyuncularıyla oynayan ve havlu atan Tarsus İdman Yurdu ile oynayacağız.
Ardından 30 Mart Perşembe günü Bursa’da Bayburt İl Özel İdaresi, ardından da 2 Nisan Pazar günü Bursa derbisinde İnegölspor’a konuk olacak Timsah.
Belki bu fikstür yeşil beyazlıların tehlikeli bölge ile ilişkisini tamamen kesecek.
Takım genç olmasına rağmen üç günde bir maç oynayıp, seyahat etmeyi kaldıramadı.
Tipik bir beraberlik maçını kaybetti.
Kaybettik diye bir bardak suda fırtına kopartmanın bir anlamı yok.
Ligin bitime 11 hafta kaldı.
Şu kritik günlerde dereyi geçerken at değiştirmenin bir anlamı yok. Yoksa ıslanırız diyeyim.
Önemli olan bundan sonra takıma herkesin sahip çıkması olmalı.
Hep beraber gördük ki seyircisiz oynamak, taraftarından yoksun olmak Bursaspor’a pek yaramadı.
Bunun için bundan sonraki maçlarda daha sakin kalmalıyız.
Ancak içimizde Bursaspor’u bir anda siyasi girdabın içerisine sokan o pankartları kimin açtığını bulmak, tribündeki arkadaşlarımızın görevi olmalı.
O üç pankart 2 maçlık cezayı 9 maça çıkarttı.
Maalesef bu acı bir gerçek.
İlk açıldığı yer de belli.
Bunu başkan Ömer Furkan Banaz’ın basın toplantısında gördük.
Bursaspor, yine çok kritik maçlar oynayacak.
Teknik adamları, futbolcuları hedef almaktan vazgeçelim ve var gücümüzle takımımızın yanında olalım.
Bu girdaptan hep birlikte kurtulalım.
Bir maç kazanıldığında vezir, kaybedildiğinde ise hiç kimseyi rezil duruma koymayalım.
Ondan sonra yeni sezon için hep beraber oturup karar verelim.
Ancak 1 dönem daha ekip lideri Emin Adanur döneminden kalan transfer yasağımızın da olduğunu unutmayalım.