Merinos'ta tarihe dalmak

Merinos’un Bursa’da doğan, büyüyen, yaşayan herkesin içerisine girmiş olduğu bir kurum.

Özellikle sporla ilgilenenlerin aklından hiç çıkmadığı yerlerden bir tanesi rahmetli Erdoğan İzmirli’nin Tesis Amirliği’ni yaptığı Merinos Stadıdır.

Her Bursalının burada hiçbir zaman hafızasından silemeyeceği anıları vardır.

Benim de Merinos Stadı ile oranın toprağa dönüşmeden çim zemininde Bursaspor’un Atatürk Stadı’nda soyunup, oraya yürüyerek antrenmana gittiğini gören birisiydim.

Bu anılarla birlikte Eskimeyen Kramponların Kurucusu olan Mehmet Ceylan’ın Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği ikinci yemek organizasyonuna giderken, hem aklımda Merinos Stadı’nda yaşadıklarım vardı.

Gölbaşı'ndaki tesise geldiğimde hem amatör kümede oynarken maçlarını takip ettiğim, hem de profesyonel yaşamlarında Bursaspor’da oynarken maçlarını izleyip, fotoğraflarını çektiğim, haberlerini yaptığım futbolcu dostlarımızla yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadım.

Gerçekten 180’a yakın bir futbolcu ve yönetici grubunun katılmasıyla gerçekten mükemmel bir organizasyon oldu. Geceye Mehmet Ceylan ile birlikte katkı koyan eski futbolcu arkadaşları Gürcan Altıngül, Levent Tavgaç, Nurdan Temel, Hüseyin Sürhal’a yaşattıkları güzellikler nedeniyle grubun bir üyesi olarak benimde teşekkür etmek gerektiğini düşündüm.

Uzun yıllar Bursaspor’da forma giyen, değerli büyüklerimizden Avrupa fatihi Vahit Doğan, Haluk Erdem’i bir arada görebilmek, eski başkanlarımızdan Remzi Cinoğlu ve Kani Şen’i, Bursaspor’da sayısız oyuncu yetiştiren Özmetin Erkut’u görebilmek, sohbet edebilmek ayrı bir güzellikte.

Gecenin en büyük sürprizini ise Gonba Rubacı gerçekleştirdi.

Bursaspor tarihinin ilk üniversite mezunu futbolcusu unvanını alan babası İrfan Rubacı’yı anlatan bir kitap yazmış. Gerçekten çok güzel de olmuş. Eline sağlık Gonca Rubacı demek istiyorum. Bir kız evladının babaya olan düşkünlüğü, onun gözünden babası gerçekten güzel olmuş. Bir kez daha yüreğine ellerine sağlık demek istiyorum.

Bursaspor’da hem futbol oynayıp, hem de yöneticilik yapan ender isimlerden birisi olan İrfan Rubacı ağabeyimizin ayağının kırık olması nedeniyle geceye katılamaması gecede beni üzen tek olaydı.

Bursaspor’un bugün içerisinde bulunduğu sıkıntılı durumu en güzel özetleyenlerden birisi de eski başkanlarımızdan Remzi Cinoğlu oldu. Kulübün büyük borç yükü altında olduğuna dikkat çeken Cinoğlu, kuruluş reçetesini kenetlenmekten geçtiğini belirtti.

Remzi Cinoğlu başkan, “Bugünkü borcu ödemeye kişilerin gücü yetmez. Bunun için başta siyaset olmak üzere herkesin taşın altına elini sokarak destek verirse, kulüp bugün içerisinde bulunduğu açmazdan kurtulur” derken kulübün bu duruma gelmesinde etkileri olanların da kulüpten uzaklaşmayıp destek vermelerini de istedi.

Gerçekten çok doğru tespitleri vardı Remzi Cinoğlu başkanın. İstekleri, dilekleri gerçekleşir mi bilemiyorum. Ama Bursaspor’un gerçekten kurtuluşunun tek reçetesi, başta devlet büyüklerinin, siyasilerin, iş insanlarının destekleri ve taşın altına tüm kentin elini koyması gerektiğini belirtmesi oldu.

Bu gerçekleşir mi bilemiyorum.

Gerçekleşirse, Bursaspor gerçekten arzulanan noktaya gelir.

EMİN İMEN UNUTULMAMALI

Bursa’da özellikle takım yarışmalarında hem erkekler de hem de kadınlarda Avrupa Şampiyonluğu yoktu Bursa’nın. Kadın voleybolunda bir ilke imzayı atan Emin İmen oldu ve Bursa Büyükşehir Belediyespor ile Rusya şampiyonunu devirerek Avrupa Şampiyonluğu’nun Bursa’ya getiren ilk ve tek isim oldu.

Frutti Extra Bursaspor’da şampiyonluğa çok yaklaşan bir başka takımımızdı. Dusan Alimpijeviç ile Avrupa ikincisi oldu. Daha önce Tofaş basketbolda ikinci olmuştu. Hiç şampiyonumuz yoktu.

Biz Bursalılar vefalı insanlar olmalıyız.

Özellikle bu kenti yönetenler, kendi bağırlarından çıkan ve ilk Avrupa Şampiyonluğunu Bursa’ya getiren Emin İmen’ın adını bir salona vermeleri gerektiğini düşünüyorum.

Ama gelin görün ki kentimizi yöneten belediyelerimizden, özellikle Bursa Büyükşehir’den bu konuda bir adım atılmaması beni üzdü.