Potada ilki başarmak

Bugünkü yazıma Frutti Extra Bursaspor basketbol ile başlamak, sonrasında da Bursaspor, Türkiye Futbol Federasyonu ve hakem ilişkilerine değinmek istiyorum.

Frutti Extra Bursaspor basketboldaki hedefine resmen emekleyerek geldi. Önüne çıkartılan bin bir türlü engellemelere karşın ING Süper Ligi'ne çıktı ve ilk yılında Avrupa biletini almayı başardı.

Yeni bir takım oluşturuldu Avrupa için.

Ancak pandemi sonrası gelen oyuncuların istenileni bir türlü verememesi ve özellikle OGM Ormanspor ile yapılan maç sonrası takımda yaşanan yeni tip corana virüs hastalıkları nedeniyle oyuncuların izole edilmesi. Lig ve Avrupa maçlarına eksik çıkılmasına neden oldu.

Potanın Timsahı, en büyük itici gücü olan seyircisinden yoksun çıktığı Bursa'daki maçlarda ve dışarıdaki karşılaşmalarda galibiyete hasret kalmıştı. Pandemi nedeniyle Fransa'ya gidemeyen Frutti Extra Bursaspor dün yönetmeliklere göre Bursa'da oynadığı ilk maçta, Fransız temsilcisi ve gruptan çıkmayı garantileyen Nanterre 92 ile mücadele etti.

9 kişiyi tamamlamak için benchte alt yapıdan Kaan Çorbacı dahil edildi. 8 oyuncu ile çıkılan maç neredeyse nefeslerimizi kesti. Normal süre 81-81'lik eşitlikle bitti.

Uzatmada eksik kadrosuyla yeşil beyazlılar inanılmaz mücadele ortaya koydu. Buna birde rakibin etkili iki ismi sayı makinesi olan Johny Berhanemeskel (22) ve Chris Warren (20) beşer faullü oyun dışı kalmasını iyi değerlendirdi ve maçı 90-91 kazanarak ilk Avrupa zaferine imza attı.

Frutti Extra Bursaspor'da Kenny Kadji 21 sayı ile en skorer isim olurken Xavier Munford 19, Lamar Peters 17, Malik Newman 15, Oğuz Savaş 14 sayı ile zafere katkı koydu. Bu kadar hasta ve sakata karşın birde Tevfik Akdamar'ın kritik bir anda orta parmağının çıkması büyük bir dezavantaj oldu.

Adeta savaşarak alınan ilk zafer.

Maç sonrası yaşanan büyük mutluluk taraftarlar olsaydı bir başka anlam kazanırdı.

Katkısı olan herkesi başkanından, yöneticisine, baş antrenörüne, oyuncusuna, malzemecisine kadar herkesi kutluyorum. En azından tarihimizde ilk kez yaşadığımız Avrupa defterimizi en azından bir galibiyetle tamamlamayı başardık.

MHK ÖDÜL DAĞITIYOR

Gelelim futbola;

İnsanın isyan etmesi geliyor.

Sahanın içerisinde Onur Atasayar'ın İstanbulsporlu Levent tarafından biçilmesine bütün Türkiye penaltı derken bunan inanmayan bir tek Türkiye Futbol Federasyonu ve onun ucube Merkez Hakem Komitesi var.

Özellikle Süper Lig maçlarının değerlendirildiği Stadyum programında Ersin Düzen ve konukları, ardından yine TRT'de yayınlanan Süper Lige doğru programında hakem Direnç Tonusluoğlu futbolu bilmemek ve Bursaspor'un hakkını yemekle suçlandı.

Bence MHK bu hakemi Bursaspor'un canını yaktığı ve galibiyetine engel olduğu için İzmirli Direnç'i ödüllendirdi. Bu kadar büyük eleştirilere ve rezalete karşın İzmirli eğitimci olan Direnç Tonusluoğlu'na Süper Lig'de dördüncü hakem olarak görev verdi. Sahi geçtiğimiz sezonda penaltı yerine çift vuruş icat eden Zumbacı da Süper Lig hakemi olmadı mı?.

MUSTAFA ÇAĞLAR VE BURSASPOR

Düşünüyorum, Bursaspor delegesi olarak TFF'ye giren sayın Mustafa Çağlar, niçin Bursaspor'un yanında durmuyor. Niçin bu kadar çok yapılan haksızlığa hiç ses çıkartmıyor ben doğrusu inanamıyorum. Tamam Mustafa Çağlar, Bursasporlu değil, Fenerbahçeli.

Bunu bu kentte bilmeyen insan yok.

Ancak Bursa'da doğmuş biri olarak, çocukluğunda babası Başkan Cavit Çağlar ile birlikte Bursaspor'un çok başarılarına tanıklık etti. En azından bunların hatırına en azından yeşil beyazlı camianın yanında olması gerekmiyor mu?

Yoksa ben yanlış mı düşünüyorum.

Ama ona da hak veriyorum.

Bu kadar büyük haksızlıklar yaşanıyor. Bursa'dan tek proteste sesi bile çıkmayınca onunda sessiz kalması Bursaspor'un hakkını savunmaması yanlış değil.

Bursalılar takımlarına sahip çıkmazsa İstanbul'un bir semt takımının sempatizanı olan birisimi Bursaspor'un hakkını mı savunacak. Hadi oradan.