Bursaspor yeni yönetimi ile birlikte tarihi rekora koşuyor.
50 yıla yakın süredir medyada, ondan öncede yönetici akrabalarımla birlikte Bursaspor'u takip etmiştim. Kuruluşundan bugüne kadar takip ettiğim Bursaspor'da ben ilk altı hafta içerisinde haftasında üç teknik adam eskittiğine, yedinci haftada ise dördüncüsünü iş başına getirmeye çalıştığına tanıklık ediyorum.
İnanın bu bana göre Türk futbolunda da bir rekordur.
Bursaspor Kulübü Başkanı Hayrettin Gülgüler ile ekibin genç, enerjik, yerinde duramayan lideri Emin Adanur,Bursaspor'un ismini teknik adam değirmeni diyerek Türk Futbol Tarihine adını yazdırdılar.
Teknik Direktör değişikliklerini şöyle irdelemek isterim;
Mustafa Er. Hazırlık döneminde hiçbir yeni oyuncu kadroya dahil edilmedi. Ligin başlamasına kısa bir süre kala yeniler kadroya dahil oldu. Çok transfer olmasına karşın hiçbiri takımı tanımıyordu. Ve hiçbiri takımlarıyla birlikte sezon başı çalışmalarına katılmamıştı.
Sonuçta ilk maç dünyanın transferini yapan ve bu sezon Süper Ligi hedefleyen Adanaspor ile Bursa'da berabere kaldı. Takım o maçta kötü izlenim de vermemişti. Bursalı Mustafa Er ve ekibini bir tweet ile takımdan gönderdi Emin Adanur. Bana göre çok acele etmişti Emin Adanur tweet için. O da hatasını anladığında iş işten geçmişti.
Sonrasında Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçına U 19 takımı teknik direktörü Ali Aköz ile çıktık. Bana göre iyi futbol oynandı. Penaltı kaçırdık. Şanssız bir golle yenildik. Tabii bana göre başarılı olan Ali Aköz, Vakıfköy'deki takımının başına geri döndü.
Neden takımın başına getirildiğini çözemedim Fatih Tekke olayı vardı. Onunla çıkılan maçlarda güçlü transferlere karşın, kadro mühendisliği maalesef olmayınca arzulanan sonuçlar alınmadı.
Zaten tribünden bile izlerken yapılan yan paslar nedeniyle ben olmayan saçımı yoluyordum. Özellikle Tuzlaspor maçında 33. Dakikada İsmail Konuk'un kırmızı kart görmesinden sonra baskılıydık. Rakip azalmıştı. Savunma yapıyordu.
Teknik direktör Fatih Tekke, maalesef savunmadan birisini çıkartıp hücuma Batuhan Kör'ün yanına Tim Matavz'ı almayı teknik ekibiyle bile akıl edemedi. Bir de penaltı konusuna değinmek istiyorum sizlere; Massimo Bruno son penaltısını 2013 yılında, yani 8 yıl önce atmış. Kadroda yer alan Azerbaycanlı Namık Alaskagor ise geçtiğimiz sezon takımının kazandığı beş penaltının hepsini gole çevirmişti.
Bence bir teknik kadro kimin penaltı atacağını öncesinden belirlemesi gerekirdi. En azından oyuncularının bu özelliklerini bilmesi gerekirdi. Maç sonu ise Fatih Tekke ve ekibi ile yollar ayrıldı.
Şimdi sıra geldi, yeni sezonun dördüncü antrenörü kim olacak diye.
Akıllara gelen ilk isim Tamer Tuna oldu. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu mali dar boğazı göremeyen Tamer Tuna, belki de başka beklentisi (Süper Lig olabilir) nedeniyle yüksek ücret talep etti. Bunun yarısını peşin, yarısını ise aylıklara bölünmesini istedi.
Sonuçta aklın yolu bir.
Tahtasını açmak için bin bir takla atan yönetim bu astronomik isteği doğal olarak kabul etmedi. Şimdi ellerinde iki isim kaldı. Birisi Mesut Mestan döneminde denenmiş olan İzmirli Yalçın Koşukavak, diğeri ise Bursalı olan ve birçok takımı şampiyon yaparak üst liglere çıkartan İsmail Ertekin.
Ekip lideri Emin Adanur, belki de net cevabını bu satırları yazmaya çalıştığım dakikalarda karar vermek üzeredir. Her şey Bursaspor'un yararına olsun.
Ancak benim tercihim Bursalı antrenörden yana.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cemal Ekentok
Rekora koşuyoruz!
Bursaspor yeni yönetimi ile birlikte tarihi rekora koşuyor.
50 yıla yakın süredir medyada, ondan öncede yönetici akrabalarımla birlikte Bursaspor'u takip etmiştim.
Kuruluşundan bugüne kadar takip ettiğim Bursaspor'da ben ilk altı hafta içerisinde haftasında üç teknik adam eskittiğine, yedinci haftada ise dördüncüsünü iş başına getirmeye çalıştığına tanıklık ediyorum.
İnanın bu bana göre Türk futbolunda da bir rekordur.
Bursaspor Kulübü Başkanı Hayrettin Gülgüler ile ekibin genç, enerjik, yerinde duramayan lideri Emin Adanur, Bursaspor'un ismini teknik adam değirmeni diyerek Türk Futbol Tarihine adını yazdırdılar.
Teknik Direktör değişikliklerini şöyle irdelemek isterim;
Mustafa Er. Hazırlık döneminde hiçbir yeni oyuncu kadroya dahil edilmedi. Ligin başlamasına kısa bir süre kala yeniler kadroya dahil oldu. Çok transfer olmasına karşın hiçbiri takımı tanımıyordu. Ve hiçbiri takımlarıyla birlikte sezon başı çalışmalarına katılmamıştı.
Sonuçta ilk maç dünyanın transferini yapan ve bu sezon Süper Ligi hedefleyen Adanaspor ile Bursa'da berabere kaldı. Takım o maçta kötü izlenim de vermemişti. Bursalı Mustafa Er ve ekibini bir tweet ile takımdan gönderdi Emin Adanur. Bana göre çok acele etmişti Emin Adanur tweet için. O da hatasını anladığında iş işten geçmişti.
Sonrasında Büyükşehir Belediye Erzurumspor maçına U 19 takımı teknik direktörü Ali Aköz ile çıktık. Bana göre iyi futbol oynandı. Penaltı kaçırdık. Şanssız bir golle yenildik. Tabii bana göre başarılı olan Ali Aköz, Vakıfköy'deki takımının başına geri döndü.
Neden takımın başına getirildiğini çözemedim Fatih Tekke olayı vardı. Onunla çıkılan maçlarda güçlü transferlere karşın, kadro mühendisliği maalesef olmayınca arzulanan sonuçlar alınmadı.
Zaten tribünden bile izlerken yapılan yan paslar nedeniyle ben olmayan saçımı yoluyordum. Özellikle Tuzlaspor maçında 33. Dakikada İsmail Konuk'un kırmızı kart görmesinden sonra baskılıydık. Rakip azalmıştı. Savunma yapıyordu.
Teknik direktör Fatih Tekke, maalesef savunmadan birisini çıkartıp hücuma Batuhan Kör'ün yanına Tim Matavz'ı almayı teknik ekibiyle bile akıl edemedi. Bir de penaltı konusuna değinmek istiyorum sizlere;
Massimo Bruno son penaltısını 2013 yılında, yani 8 yıl önce atmış. Kadroda yer alan Azerbaycanlı Namık Alaskagor ise geçtiğimiz sezon takımının kazandığı beş penaltının hepsini gole çevirmişti.
Bence bir teknik kadro kimin penaltı atacağını öncesinden belirlemesi gerekirdi. En azından oyuncularının bu özelliklerini bilmesi gerekirdi. Maç sonu ise Fatih Tekke ve ekibi ile yollar ayrıldı.
Şimdi sıra geldi, yeni sezonun dördüncü antrenörü kim olacak diye.
Akıllara gelen ilk isim Tamer Tuna oldu. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu mali dar boğazı göremeyen Tamer Tuna, belki de başka beklentisi (Süper Lig olabilir) nedeniyle yüksek ücret talep etti. Bunun yarısını peşin, yarısını ise aylıklara bölünmesini istedi.
Sonuçta aklın yolu bir.
Tahtasını açmak için bin bir takla atan yönetim bu astronomik isteği doğal olarak kabul etmedi.
Şimdi ellerinde iki isim kaldı. Birisi Mesut Mestan döneminde denenmiş olan İzmirli Yalçın Koşukavak, diğeri ise Bursalı olan ve birçok takımı şampiyon yaparak üst liglere çıkartan İsmail Ertekin.
Ekip lideri Emin Adanur, belki de net cevabını bu satırları yazmaya çalıştığım dakikalarda karar vermek üzeredir.
Her şey Bursaspor'un yararına olsun.
Ancak benim tercihim Bursalı antrenörden yana.