SON DAKİKA
Hava Durumu

Telefonla gelen bronz madalya !

Yazının Giriş Tarihi: 12.08.2021 10:12

Bir antrenör düşünün, olimpiyatlar için bir sporcu yetiştiriyor.

Onu yetiştirebilmek için dile kolay geceli-gündüzlü, bayram seyran demeden dur durak bilmeden tam 16 yıl boyunca emek harcıyor.

Sonunda en büyük arzusu ise 16 yıl boyunca emek harcadığı sporcusunun olimpiyatlarda yanında olmak. Maçlarda onu uyarmak taktikler vermek.

Özellikle bireysel sporlarda antrenör-oyuncu ilişkisini yaşamayan insanlara anlatabilmek inanın, deveye hendek atlatmaktan daha zordur.

Size 57 kiloda tekvandoda ülkemize antrenörü yanında olmaması nedeniyle bronz madalya alarak gururlandıran Hatice Kübra İlgün'ün antrenör olan Fikret Temoçin'den söz edeceğim.

Fikret Temoçin, tekvando branşına önce sporcu, sonrasında ise antrenör olarak hizmet verdi. Bursa Büyükşehir Belediyespor çatısı altında da hizmet vermeye devam ediyor.

Bundan tam 16 yıl önce 2005 yılında eğitibilecek kız sporcu bulabilmek için okul okul tarama yapmaya başlıyor.

Gittiği bir okulda, ince uzun boylu kız olan Hatice Kübra İlgün'ü görüyor. Hatta okul öğretmeni Ali Dolar'ın tavsiyesi ile Fikret Temoçin ile Hatice Kübra İlgin'ün yolları kesişiyor.

16 yıl boyunca, sadece olimpiyatlar hariç hep İlgün'ün yanında oluyor Temoçin. Avrupa ve Dünya şampiyonlukları hep tatamine onun köşesinde olduğu anlarda kazanılıyor.

Ancak nedendir bilinmez, Türkiye'nin Olimpiyatlardaki altın madalya umudu olan Hatice Kübra İlgün'ün antrenörü yerine Japonya'ya bir başka antrenör götürülüyor.

Hatice Kübra İlgün'ün hiçbir özelliğini bilmeyen antrenörün hatalı taktikleri ve son saniyede yaptırdığı hata nedeniyle adeta şampiyonluğu altın tepsi ile ABD'li rakibine hediye ettirdi. Oysa Hatice şampiyonluğa ulaşan ve bugüne kadar 5 kez tatamiyi dar ettiği Amerikalı rakibine son saniye sayısı ile kaybederek finali kaybetmişti.

Japonya'ya götürülmeyen Fikret Temoçin ise her maç öncesinde Hatice Kübra İlgüntelefonla arayarak rakiplerinin özellikleri anlatarak, ona maçı nasıl kurgulayacağını anlattı.

Aslında Fikret Temoçin, tatami kenarında olmuş olsaydı, aynı dünkü TSYD söyleşisinde olduğu gibi, "İnanın madalyanın rengi bronz olmaz, farklı olurdu. Telefonla ancak bu kadar taktik verilebiliyor" derken haklı sitemini dile getiriyordu.

Gerçekten de öyle. Siz dile kolay 16 yıl emek veriyorsunuz, iğne ile işliyorsunuz. Ama Genel Müdürlük sizi tercih etmeyince Japonya'ya gidemiyorsunuz.

Gerçekten olimpiyata sporcu göndermiş bir antrenörü bu yapılabilecek en büyük kötülük olarak düşünüyorum. İnanın sizlerin düşüncelerinizi de merak ediyorum.

Hatta antrenör diye Japonya'ya götürülen bir kişinin sadece tribünde oturduğunu öğrenince insanın tepkisi gerçekten daha farklı oluyor.

Bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz.

Ben Fikret Temoçin hoca adına çok üzüldüm.

Ben inanıyorum ki hocamız Japonya'da Hatice Kübra İlgün'ün yanında olsaydı o madalyanın rengi mutlak farklı olurdu.

Şimdi hedefte 2024 Paris Olimpiyatları var.

Olimpiyat dönüşü tatil yapmayan Hatice Kübra İlgün, Paris Olimpiyatları'na 20 puan veren Başkanlık Kupası'na katılmak istemiş. Hatta hocasının tatile çık önerisini kabul etmemiş.

Söyleşide sohbet anında beni en çok sevindiren olaylardan bir tanesi ise Hatice Kübra İlgün'ün Uludağ Üniversitesi Spor Bölümü'nden mezun olarak diplomasını yıllar sonra eline alması oldu.

Hatta Hatice Kübra İlgün'e mezuniyeti getiren tek soru ise, "Japonya'daki bronz madalyayı nasıl kazandın" öyküsü olmuş. Ve sabahıh erken saatlerinde Kübra mezin olabilmek için tam 45 dakika boyunca Japonya'da yaşananları anlatmış.

O şimdi diplomalı bir tekvandocu.

Şimdi sınavlara girecek ve Beden Eğitimi öğretmeni olabilmek için.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.