Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamaları birer birey olarak biliyor muyuz?
Hayati tehlikenin ortadan kaldırılması,
Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesinin sağlanması, Hasta veya yaralının durumunun kötüleşmesinin önlenmesi,
İyileşmenin kolaylaştırılmasını sağlayacak bilgilere ne kadar sahibiz?
Günlük yaşamı idame ettirirken bulunduğumuz zaman içerisinde hep aynı sağlıklı halimizde kalacağız sanıyoruz insanız ya hani ani sağlık sorunları, yaralanmalar, kazalar da biz insanlar için... Evde, işyerinde, yolda, sokakta hiç umulmadıķ bir anda sağlığımızı tehdit eden hatta hayatımızı sonlandırabilecek nedenlerle karşılaşabiliyor, o anki panikle ne yapacağımızı bilemiyoruz.
Kalp krizi, solunum yetmezliği, baygınlık/bayılmaya bağlı kafa çarpması, tansiyon, ayak burkulması vb. gibi sorunlar yaşayabiliyoruz.
İnsanın gözünün önünde canım kanım her şeyim dediği evladının nefessiz kalması ve o anda hiçbir müdahalede bulunamamak çaresizliğin en dip noktası ve hayatın durduğu anlar oluyor. Kuru öksürüğü geçmeyen kızımın, boğazımı yumuşatsın diye aldığı boğaz pastili öksürürken nefes borusunda kaldı.
İlkyardım bilgim yok.
O an öyle çaresiz, şaşkın, panik halindeydim ki, ben şimdi ne yapacağım endişesi, müdahelede bulunsam daha mı kötü olur korkusu ile o birkaç dakika yıl oldu!
Oğlum bir taraftan korkarak bilinçli-bilinsiz nefes alabilmesini sağlamaya çalışıyor, adeta çırpınıyordu.
Yanlıştı belki ama kusturup pastilin nefes borusundan çıkartabileceğini düşündü sanırım!
Ani kusma hareketiyle mi yoksa içtiği su mu etkili oldu bilemedik, pastil çıktı.
Böyle zamanlarda "şükürler olsun" demekle insan gücünün yere yığılmasındaki karmaşanın tarifi imkansız.
Bir anne olarak elimden bir şeyin gelmemesi kendime kızmama sebep oldu!
Bu durum karşısında kendimi yetersiz eksik gördüm ve sorguladım.
Anne olarak evladıma yetişemiyorsam insan olarak nerelere kimlere yetişebilirim düşüncesine kapıldım.
Anladım ki, sadece yakınlarımızın canı söz konusu değildi.
Zorda kalan herkese yetişibilmek insanlık adına önem arz eden bir durumdu.
Bu zamana kadar sağlık konularında sadece sağlık çalışanlarının müdahale etmesi gerektiğine kanaat getirmiştim ve ilk yardım bilgisine sahip olmamanın bu denli eksik hissettireceğini hiç düşünmemiştim.
Meğer her canlıya koşmak, erişebilmek insan olmanın gerekliliği, erdemliliğiymiş.
İlk fırsatta ilk yardım ve acil tedaviyi ehliyetli kişilerden gerekli donanımla yapılan müdahale yöntemini öğrenmem gerektiğinin bilincine vardım. İlk yardım uygulamaları için evde, okulda, iş yerinde, arabalarda, fabrikada, hava alanında, tren istasyonlarında ve diğer tüm akla gelebilecek her yerde ilk yardım çantası bulundurulması gerekmektedir.
Bilinçli bir müdahale hayat kurtarır, bir hayat kurtarmak da tüm insanlığı kurtarmak demektir.
İlkyardım konuları; insanların belirli durumlara veya olaylara tepkisini test etmek için bir tür psikolojik veya sosyolojik bir araştırma olmalıdır. Deney, temel bilgi kaynağı olarak vatandaşlık bilgileri arasında yer almalı ve bu konularda eğitimler verilmelidir.
İnsan sağlığı için canla başla çalışan gerektiğinde özel yaşamlarından feragat eden, emekçi, fedakâr, kutsal görevlerinde birer sanatkâr olan Doktor ve Sağlık personellerimize minneti borç biliyor, "Sağlık bir beden işi değil, bir kafa işidir." diyerek yazımı Seneca'nın sözüyle tamamlıyorum.
Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır. Sağlıkla kalalım...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neriman Keskin
Bir hayat kurtarmak...
Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamaları birer birey olarak biliyor muyuz?
Hayati tehlikenin ortadan kaldırılması,
Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesinin sağlanması,
Hasta veya yaralının durumunun kötüleşmesinin önlenmesi,
İyileşmenin kolaylaştırılmasını sağlayacak bilgilere ne kadar sahibiz?
Günlük yaşamı idame ettirirken bulunduğumuz zaman içerisinde hep aynı sağlıklı halimizde kalacağız sanıyoruz insanız ya hani ani sağlık sorunları, yaralanmalar, kazalar da biz insanlar için...
Evde, işyerinde, yolda, sokakta hiç umulmadıķ bir anda sağlığımızı tehdit eden hatta hayatımızı sonlandırabilecek nedenlerle karşılaşabiliyor, o anki panikle ne yapacağımızı bilemiyoruz.
Kalp krizi, solunum yetmezliği, baygınlık/bayılmaya bağlı kafa çarpması, tansiyon, ayak burkulması vb. gibi sorunlar yaşayabiliyoruz.
İnsanın gözünün önünde canım kanım her şeyim dediği evladının nefessiz kalması ve o anda hiçbir müdahalede bulunamamak çaresizliğin en dip noktası ve hayatın durduğu anlar oluyor.
Kuru öksürüğü geçmeyen kızımın, boğazımı yumuşatsın diye aldığı boğaz pastili öksürürken nefes borusunda kaldı.
İlkyardım bilgim yok.
O an öyle çaresiz, şaşkın, panik halindeydim ki, ben şimdi ne yapacağım endişesi, müdahelede bulunsam daha mı kötü olur korkusu ile o birkaç dakika yıl oldu!
Oğlum bir taraftan korkarak bilinçli-bilinsiz nefes alabilmesini sağlamaya çalışıyor, adeta çırpınıyordu.
Yanlıştı belki ama kusturup pastilin nefes borusundan çıkartabileceğini düşündü sanırım!
Ani kusma hareketiyle mi yoksa içtiği su mu etkili oldu bilemedik, pastil çıktı.
Böyle zamanlarda "şükürler olsun" demekle insan gücünün yere yığılmasındaki karmaşanın tarifi imkansız.
Bir anne olarak elimden bir şeyin gelmemesi kendime kızmama sebep oldu!
Bu durum karşısında kendimi yetersiz eksik gördüm ve sorguladım.
Anne olarak evladıma yetişemiyorsam insan olarak nerelere kimlere yetişebilirim düşüncesine kapıldım.
Anladım ki, sadece yakınlarımızın canı söz konusu değildi.
Zorda kalan herkese yetişibilmek insanlık adına önem arz eden bir durumdu.
Bu zamana kadar sağlık konularında sadece sağlık çalışanlarının müdahale etmesi gerektiğine kanaat getirmiştim ve ilk yardım bilgisine sahip olmamanın bu denli eksik hissettireceğini hiç düşünmemiştim.
Meğer her canlıya koşmak, erişebilmek insan olmanın gerekliliği, erdemliliğiymiş.
İlk fırsatta ilk yardım ve acil tedaviyi ehliyetli kişilerden gerekli donanımla yapılan müdahale yöntemini öğrenmem gerektiğinin bilincine vardım.
İlk yardım uygulamaları için evde, okulda, iş yerinde, arabalarda, fabrikada, hava alanında, tren istasyonlarında ve diğer tüm akla gelebilecek her yerde ilk yardım çantası bulundurulması gerekmektedir.
Bilinçli bir müdahale hayat kurtarır, bir hayat kurtarmak da tüm insanlığı kurtarmak demektir.
İlkyardım konuları; insanların belirli durumlara veya olaylara tepkisini test etmek için bir tür psikolojik veya sosyolojik bir araştırma olmalıdır. Deney, temel bilgi kaynağı olarak vatandaşlık bilgileri arasında yer almalı ve bu konularda eğitimler verilmelidir.
İnsan sağlığı için canla başla çalışan gerektiğinde özel yaşamlarından feragat eden, emekçi, fedakâr, kutsal görevlerinde birer sanatkâr olan Doktor ve Sağlık personellerimize minneti borç biliyor,
"Sağlık bir beden işi değil, bir kafa işidir." diyerek yazımı Seneca'nın sözüyle tamamlıyorum.
Gücün ve mutluluğun temeli sağlıktır. Sağlıkla kalalım...