Sevgili doktorum biliyorum başınızda büyük bir dert var ve COVİD 19 denilen virüsle canınız pahasına savaşıyorsunuz ama bana bir haller oldu.
COVİD 19 ile mücadelede o kadar geriledik ki; nüfusa göre vaka sayısı oranında dünya lideri olduk ama herkesler iyiye gidiyoruz dediğine göre onları anlayamadığımı düşünüyorum ve acaba ben aptal mıyım diyorum.
Bir ileri, iki geri mücadele olur mu diye duvarlara soruyorum.
Duvarlar cevap vermeden bön bön yüzüme bakıyor.
Sonuna geldik derken TAM KAPANMA ile sarsılıyorum.
Cam kapı silerken kendini her zamankinden çok hırpalayan temizlik anlayışına denk geldiğim, evdeki kaşıklığa varana kadar yıkanan eşyaları gördüğüm vakit, kendimi de akşamdan çamaşır suyuna yatırıp, sabah Vernelle yumaşatasım geliyor!
Biz daha önce kir pas içinde mi oturuyorduk, bu kadar sık duş alıyor muyduk, elleri neyle ovuştururuz diye düşünüyor muyduk sorusuna kapılıyorum.
Nesnelerle konuşmaya başladım...
Sevgili sabuncuğum bütün bakterileri yok et, sevgili süpürgeciğim yerde çer çöp bırakma, sevgili viledacığım parkeleri iyi parlat diye temizlik maddeleriyle konuşmaya başladık!
Ben böcüğümü öpemeyecek miyim?
Bayram gelmeden harıl harıl temizlik yarışına gireceğimiz kimin aklına gelirdi?
Dokunduğumuz her yerden nem kapıyor, kendimizi köpüklere sarıp, deterjanla sıkı dostluk kuruyoruz!
Öyle mıç mıç öpüşüp koklaşıp tokuşup, arkadan hasetlik, çiğlik düşünüp, saygı sınırlarını aşan refüze etmekle devam eden; ilişkileri gözden geçirme fırsatıyla karşı karşıyayız.
Sevdiğimi saramayacak mıyım?
Kirli çamaşırları hijyenle tanıştırdığımız süreçte, bütün ilişkileri de gözden geçirme, düşünüp taşınıp kaşınıp başımızı öne eğme sırasındayız. İyi ki dezenfektanlar, deterjanlar, mikrobu yok eden maddeler var!
Beden tamam da ya ruh temizliği!
Keşke; ruhumuzu, kalbimizi, beynimizi de temizlese dediğim maddeler üretilse diye ümit ediyorum. Hijyenden bahsettim de, herkes kendine çeki düzen verse, sevdiklerine zaman ayırsa, özenle, ilgiyle bağlarını pekiştirse, saygı ve hoşgörünün alfabesini sil baştan yazsa dediğim noktadayız.
Toplumun deforme olmuş; sosyoekonomik, toplumun psikolojik yapısını düzeltmek için Tekalif-i Milliye ile kol kola yürüyoruz!
Günlük rutin devir daim yapan yaşam standartlarını yerine getirirken, bundan sonraki çabamız vicdan, merhamet, hakkaniyet, adalet kavramlarını sterilize edip, stabil hale getirmek için gayret gösterilim diyorum.
Çare bu mudur?
Ve bu dönemde kaybetme korkusu yaşadığımız, hasret kaldığımız ne varsa, kıymetini bilerek, değer ölçüsünü taşıyan davranışlarda bulunalım diyorum.
Zor günler geçtiğinde ilk önce kimlere sarılacağımızı kimlere nelere vakit ayıracağımızı idrak edip, güzel günlere varmayı kavuşmayı diliyorum.
Bazen kafam karışıyor yeni dünya düzenine yatay geçiş yapamadılar, yatalak geçişi mi deniyorlar diyorum.
Düşüncelerimiz, fikirlerimiz, aktivitelerimiz, sosyalliğimiz, bağlarımız, iç ve dış huzurumuz, iş gücümüz, geçim ve geçinme kaynağımız, geleceğimiz daima ilim bilim için aydınlık yarınlar için olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neriman Keskin
Doktor ben hasta mıyım?
Sevgili doktorum biliyorum başınızda büyük bir dert var ve COVİD 19 denilen virüsle canınız pahasına savaşıyorsunuz ama bana bir haller oldu.
COVİD 19 ile mücadelede o kadar geriledik ki; nüfusa göre vaka sayısı oranında dünya lideri olduk ama herkesler iyiye gidiyoruz dediğine göre onları anlayamadığımı düşünüyorum ve acaba ben aptal mıyım diyorum.
Bir ileri, iki geri mücadele olur mu diye duvarlara soruyorum.
Duvarlar cevap vermeden bön bön yüzüme bakıyor.
Sonuna geldik derken TAM KAPANMA ile sarsılıyorum.
Balkonlardan halı örtü silken hanımları gördükçe, kendimi balkondan aşağı silkesim geliyor!
Çok gerginim...
Cam kapı silerken kendini her zamankinden çok hırpalayan temizlik anlayışına denk geldiğim, evdeki kaşıklığa varana kadar yıkanan eşyaları gördüğüm vakit, kendimi de akşamdan çamaşır suyuna yatırıp, sabah Vernelle yumaşatasım geliyor!
Biz daha önce kir pas içinde mi oturuyorduk, bu kadar sık duş alıyor muyduk, elleri neyle ovuştururuz diye düşünüyor muyduk sorusuna kapılıyorum.
Nesnelerle konuşmaya başladım...
Sevgili sabuncuğum bütün bakterileri yok et, sevgili süpürgeciğim yerde çer çöp bırakma, sevgili viledacığım parkeleri iyi parlat diye temizlik maddeleriyle konuşmaya başladık!
Ben böcüğümü öpemeyecek miyim?
Bayram gelmeden harıl harıl temizlik yarışına gireceğimiz kimin aklına gelirdi?
Dokunduğumuz her yerden nem kapıyor, kendimizi köpüklere sarıp, deterjanla sıkı dostluk kuruyoruz!
Öyle mıç mıç öpüşüp koklaşıp tokuşup, arkadan hasetlik, çiğlik düşünüp, saygı sınırlarını aşan refüze etmekle devam eden; ilişkileri gözden geçirme fırsatıyla karşı karşıyayız.
Sevdiğimi saramayacak mıyım?
Kirli çamaşırları hijyenle tanıştırdığımız süreçte, bütün ilişkileri de gözden geçirme, düşünüp taşınıp kaşınıp başımızı öne eğme sırasındayız. İyi ki dezenfektanlar, deterjanlar, mikrobu yok eden maddeler var!
Beden tamam da ya ruh temizliği!
Keşke; ruhumuzu, kalbimizi, beynimizi de temizlese dediğim maddeler üretilse diye ümit ediyorum. Hijyenden bahsettim de, herkes kendine çeki düzen verse, sevdiklerine zaman ayırsa, özenle, ilgiyle bağlarını pekiştirse, saygı ve hoşgörünün alfabesini sil baştan yazsa dediğim noktadayız.
Toplumun deforme olmuş; sosyoekonomik, toplumun psikolojik yapısını düzeltmek için Tekalif-i Milliye ile kol kola yürüyoruz!
Günlük rutin devir daim yapan yaşam standartlarını yerine getirirken, bundan sonraki çabamız vicdan, merhamet, hakkaniyet, adalet kavramlarını sterilize edip, stabil hale getirmek için gayret gösterilim diyorum.
Çare bu mudur?
Ve bu dönemde kaybetme korkusu yaşadığımız, hasret kaldığımız ne varsa, kıymetini bilerek, değer ölçüsünü taşıyan davranışlarda bulunalım diyorum.
Zor günler geçtiğinde ilk önce kimlere sarılacağımızı kimlere nelere vakit ayıracağımızı idrak edip, güzel günlere varmayı kavuşmayı diliyorum.
Bazen kafam karışıyor yeni dünya düzenine yatay geçiş yapamadılar, yatalak geçişi mi deniyorlar diyorum.
Düşüncelerimiz, fikirlerimiz, aktivitelerimiz, sosyalliğimiz, bağlarımız, iç ve dış huzurumuz, iş gücümüz, geçim ve geçinme kaynağımız, geleceğimiz daima ilim bilim için aydınlık yarınlar için olsun.