SON DAKİKA
Hava Durumu

Ah be Numan Hoca!

Yazının Giriş Tarihi: 16.12.2021 13:29

Prof. Dr. Numan Kurtulmuş hakkında o günün şartlarında söylediği "HARUN" veya "KARUN" muhabbeti üzerinden seslenmeyeceğim.

O günlerden sonra yaptığı çizgi değişikliği sonucunda Ak Parti Genel Başkan Vekili makamına kadar gelmesi kendi adına koyduğu hedeflere ulaşmak için doğruyu yaptığını gösteriyor.

Siyasette ikbal arayan tükenmiş insanların başarı uğruna her şeyi yaptığını yaşayarak gördüğümüzden, o arenada hiçbir şey sürpriz değildir.

Numan Hoca'nın aldığı müstesna eğitim sürecine ve ardından kariyerine baktığımızda kendisi ve ailesinin gurur duyduğu bir tablo görüyoruz.

"1994'te İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde doçent, 2004 yılında profesör oldu. Bir dönem, 'hocaların hocası' lakabı ile tanınan Sabahattin Zaim'in asistanlığını yaptı. Eğitimini tamamladığı İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde siyaset, çalışma ekonomisi ve insan kaynakları yönetimi hocalığı yapıyor."

Allah için prestiji olan zor bir kurumda, iktisat gibi zor bir dalda kürsü sahibi olmak her babayiğidin harcı değildir.

İnsanlar siyasette iner, çıkar, döner, zıplar ama bu etiket sahibini mezara kadar takip eder.

Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor.

Atılan saçma sapan bir mesaj ya da maksadını aşan bir demeç bile yabancı parayı hoplatıp zıplatıyorsa, ekonomik sistemin temelinde arıza var demektir.

O zaman bilim insanlarına doğruyu söylemek gibi bir görev düşüyor.

Siyaset insanı asla yalan söylemez(!) ama sürekli doğruyu saklar. O nedenledir ki; siyasetçiye göre "dün dündür, bugün bugündür" olduğundan güvenilmez tiplerdir.

Bilim insanları, doğrudan saparsa tuzu kokuturlar ve toplum çürür

Kurtulmuş Hoca der ki; "Devletin kendisine vermiş olduğu Türk Lirası'nı gidip dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır"

Her satırı dibine kadar doğrudur.

Bakın bu lafın ardından düşünmeden dediği "içki masasında alınan kararlar ..." lafını siyaseten lastik gibi uzatıp Atatürk'e bağlayan kurnazlar gibi dikkate bile almıyorum.

Atatürk'e laf etmek aklı baliğ olan hiç kimsenin haddi değildir.

Konumuza dönelim.

Peki! Ahlaksızın dövize yatırdığı bu parayı kim veriyor?

Numan Hoca "Devlet veriyor" diyor.

Aslında bankalar eliyle kredi olarak verdiğini söylüyor.

Hocam! Bu üçlü tezgahı kim hazırlıyor düşündünüz mü?

Aslında bal gibi biliyorsunuz da siyaset damarınız bilim adamlığınızı köreltiyor.

Ya da söylemeye korkuyorsunuz.

İhtimal vermiyorum ama bilmiyorsanız benden öğrenin

Kamu özel ayırt etmeden bütün bankalara iş dünyasının nefes alması ve krizin teğet geçmesi için kredi vermesi talimatı veriliyor.

Bunun da takibinin yapılacağı söyleniyor.

Devlet bankaları zaten dünden hazır olan siyasi destekli talepleri geri dönüp dönmeyeceğine bakmadan anında karşılayarak kredi limitini dolduruyor.

Özel bankaların çoğu yabancı büyük ortaklı olduğundan kredi verirken kılı kırk yarıyor.

Ama hükümetin yaptırımına uğramamak için belli oranda kredi vermek zorunda olduğundan paraya ihtiyacı olmayan güçlü kurumları ziyaret ederek düşük faizli kredi teklif ediyorlar.

Kurum benim krediye ihtiyacım yok dediğinde krediyi al yine bizde vadeli döviz hesabına yatır hem kur farkından hem de faizden avantajın olur. Aradan kredi faizi çıkacağı gibi üstüne servet kazanırsın diyor.

Ardından verdiği "risksiz" kredi tutarını makama iletiyor.

Sonuç olarak işletmesine kaynak arayan iş insanı kuruş kredi alamıyor ama bankalar ile döviz oynayanlara para yağıyor.

Peki Numan Hocam "Devletin kendisine vermiş olduğu Türk Lirası'nı gidip dövize yatırmak bir ahlaksızlıktır" diyorsun da bu ahlaksızlığı teşvik eden kim bir onu deyiversene...

Siz deneme yanılma oynarken 2016 yılında 430.00 USD olan asgari ücret an itibariyle 196.00 USD oldu haberiniz olsun.

Kimin yanlış yaptığı bal gibi ortada!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.