Bursaspor divan ve kongre toplantılarına katılanlar bilir.
Selim Kurtulan her toplantıda söz alır ama ilk sözü “Ben söz alıp konuşmamaya karar vermiştim ama” olur ve ardından çoğu doğru olan durum tespiti yapar ve kürsüden iner.
Son iki yazımdan sonra Bursaspor için yazmama kararı aldım ve bunu uygulamaya çalıştım ama Kongre’de Alinur Başkanın divanın talebi üzerine konuşmasını dinleyince ben de Paşa Selim gibi yazmadan edemedim.
Bir koltuğun ağırlığını taşıyabilmenin ölçüsü seçilmek değil, seçildikten sonra ortaya koyduğun iradedir.
Bursaspor kongreleri özellikle son beş başkan seçiminde sürekli aldandı ama genel kurul iradesidir dedik ve muhalefet şerhimizi koyarak saygı duyduk.
Ama onlar, ne makama, ne Bursa’ya ne Bursaspor’a zerre kadar saygı duymadılar.
Her nöbet devrinde Bursaspor’u biraz daha küçültüp, afaki alacaklar yaratıp kasaları boşalttılar, temlik koydular yetmedi, tapularını üzerlerine geçirdiler.
Ali Ay’dan bile başkan oldu bu takıma…
Bursa’da bir kesim vardır.
Bursaspor’a zerre kadar faydalarının olmasını geçtik kaostan beslenirler ve çorbalarına bakarlar.
An itibariyle ibra edilmeyen Hayrettin Gülgüler Başkanlığında, Emin Adanur liderliğinde kurulan yönetimden yol haritası için düşüncelerim sorulduğunda köşe yazılarımda yazdım ve herkesin bilmemesi gereken mahrem olanları da Emin Adanur’un telefonuna gönderdim.
Buradan ilan ediyorum.
Ne dediysem hepsine hak verdi ve gereğini yapacağım biraz süre lazım ağabey ama hepsinin tersini yaptı.
Birinci maddem şu idi!
Bir Bursaspor Başkanının ve yönetiminin, adı ve partisine olursa olsun seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı ile diyalog koparmaya hakkı ve haddi yoktur dedim.
Bu yaklaşım Bursaspor’un içine siyaset sokmak değil, Bursaspor’un menfaatleri adına siyaseti kullanmaktır dedim.
Siz sokaklarda atkı ile gezen milletvekillerinden birinin bir iki maaşını Bursaspor’a bağışladığınızı duydunuz mu?
Siz TFF de hakkımızı hukukumuzu korumaya çalışan bir TFF üyesi, ya da bir vekil ismi biliyor musunuz?
İşte Bursaspor’u siyaset için kullanan o yanına koşturup selfi yaptığınız vekillerdir.
Bursa’da gelmiş geçmiş bütün BŞB, Nilüfer, Osmangazi, başta olmak üzere Erzurumsporlu, Beşiktaşlı, ve elbette Mudanya belediye başkanı ve de kendi yağı ile bile kavrulamayan dağ ilçeleri hariç bütün Belediye Başkanları Bursaspor’a destek vermeyi görev bilmişlerdir.
Bu destek karşılığında siyasi hesap peşinde koşan Belediye Başkanına rastlamadım.
Bu ilişkiyi sağlamak adına o günlerde düşüncelerimi yazılı ve sözlü olarak paylaştım. lifebursa.com olarak bu sürece zarar verecek köşe yazısı ve görüşlere yer vermeme kararı alıp uyguladık.
Ama adım sansürcüye çıktı, kalbi zina eden bir yaşam formu üç beş gün benim adımı etiketleyerek kullanarak çok top oldu. Yetmedi köşelerini aldırıp Adanur’a yuvarlak yazar oldu.
Emin Adanur’dan ve yönetiminden tek istemeğim şey kendim ve başında olduğum kurumum adına bir ayrılacak ya da biri adına görev oldu.
Aksine OTTOMAN GRUP ve lifebursa.com olarak manevi desteğin bir anlam ifade etmeyeceğini düşünerek galibiyet prim desteği, deplasman sponsorluğu, kol reklamı, hatıra forması ve forma satın alıp okurlarımıza hediye etmek gibi çeşitli vesilelerle yönetimlere destek verdik
Hiç üzülmedim ve gocunmadım çünkü gizli planım da gizli ajandam da yoktu ve ayrıca OTTOMAN AİLESİNİN yanımda olduğunu biliyordum ama bugün kahrediyorum.
Beş yıldır Bursaspor konusunda öngörülerimde bari bu kez haksız çıksaydım da Bursaspor iyi yerde olsaydı.
Ama tekeden süt sağılmazdı ve öyle de oldu.
Söz konusu Bursaspor olduğunda katkı için ilk akla gelen sanayiciler ve zenginler oluyor ya!
İşte o katkı zincirinin ilk halkası kuruma güvendir ve o güvenin şifresi de BŞB , BTSO ile iş dünyası ile kurulacak olan sağlıklı ilişkilerdir.
Bugün bir dönem sona erdi ve 15 yıldır yakından tanıdığım bugüne kadar İnegölspor’ da ve Bursaspor’da elimden gelenin üstünü zorlayarak destek olurum dışında bir hedefi olmadığını bildiğim Alinur Aktaş, durumun önem ve aciliyetine binaen oluşturduğu liste göreve geldi.
Listelerin kapıştığı Bursaspor’un 1060 vakasından sonra geldiği nokta budur
Alinur Aktaş’ın divanın talebi üzerine yaptığı anlamlı konuşmayı bütün Bursaspor’u sevenlerin dinlemesini öneririm.
Şimdi kötü oynasak da, yenilsek de her şartta takımın yanında olma zamanıdır.
Anılarla öğünüp, klavyelerden sallamayı adet edinenlere, Bursaspor Süper Lig’de iken kötü biten bir sonrası yuhalanan Ertuğrul Sağlam’ın cevaben yaptığı konuşmayı ve ardından infaz edilerek bu günlere nasıl çanak tutulduğunu hatırlatmak isterim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Osman Gürçay
Ben de Paşa Selim’e benzedim…
Bursaspor divan ve kongre toplantılarına katılanlar bilir.
Selim Kurtulan her toplantıda söz alır ama ilk sözü “Ben söz alıp konuşmamaya karar vermiştim ama” olur ve ardından çoğu doğru olan durum tespiti yapar ve kürsüden iner.
Son iki yazımdan sonra Bursaspor için yazmama kararı aldım ve bunu uygulamaya çalıştım ama Kongre’de Alinur Başkanın divanın talebi üzerine konuşmasını dinleyince ben de Paşa Selim gibi yazmadan edemedim.
Bir koltuğun ağırlığını taşıyabilmenin ölçüsü seçilmek değil, seçildikten sonra ortaya koyduğun iradedir.
Bursaspor kongreleri özellikle son beş başkan seçiminde sürekli aldandı ama genel kurul iradesidir dedik ve muhalefet şerhimizi koyarak saygı duyduk.
Ama onlar, ne makama, ne Bursa’ya ne Bursaspor’a zerre kadar saygı duymadılar.
Her nöbet devrinde Bursaspor’u biraz daha küçültüp, afaki alacaklar yaratıp kasaları boşalttılar, temlik koydular yetmedi, tapularını üzerlerine geçirdiler.
Ali Ay’dan bile başkan oldu bu takıma…
Bursa’da bir kesim vardır.
Bursaspor’a zerre kadar faydalarının olmasını geçtik kaostan beslenirler ve çorbalarına bakarlar.
An itibariyle ibra edilmeyen Hayrettin Gülgüler Başkanlığında, Emin Adanur liderliğinde kurulan yönetimden yol haritası için düşüncelerim sorulduğunda köşe yazılarımda yazdım ve herkesin bilmemesi gereken mahrem olanları da Emin Adanur’un telefonuna gönderdim.
Buradan ilan ediyorum.
Ne dediysem hepsine hak verdi ve gereğini yapacağım biraz süre lazım ağabey ama hepsinin tersini yaptı.
Birinci maddem şu idi!
Bir Bursaspor Başkanının ve yönetiminin, adı ve partisine olursa olsun seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı ile diyalog koparmaya hakkı ve haddi yoktur dedim.
Bu yaklaşım Bursaspor’un içine siyaset sokmak değil, Bursaspor’un menfaatleri adına siyaseti kullanmaktır dedim.
Siz sokaklarda atkı ile gezen milletvekillerinden birinin bir iki maaşını Bursaspor’a bağışladığınızı duydunuz mu?
Siz TFF de hakkımızı hukukumuzu korumaya çalışan bir TFF üyesi, ya da bir vekil ismi biliyor musunuz?
İşte Bursaspor’u siyaset için kullanan o yanına koşturup selfi yaptığınız vekillerdir.
Bursa’da gelmiş geçmiş bütün BŞB, Nilüfer, Osmangazi, başta olmak üzere Erzurumsporlu, Beşiktaşlı, ve elbette Mudanya belediye başkanı ve de kendi yağı ile bile kavrulamayan dağ ilçeleri hariç bütün Belediye Başkanları Bursaspor’a destek vermeyi görev bilmişlerdir.
Bu destek karşılığında siyasi hesap peşinde koşan Belediye Başkanına rastlamadım.
Bu ilişkiyi sağlamak adına o günlerde düşüncelerimi yazılı ve sözlü olarak paylaştım. lifebursa.com olarak bu sürece zarar verecek köşe yazısı ve görüşlere yer vermeme kararı alıp uyguladık.
Ama adım sansürcüye çıktı, kalbi zina eden bir yaşam formu üç beş gün benim adımı etiketleyerek kullanarak çok top oldu. Yetmedi köşelerini aldırıp Adanur’a yuvarlak yazar oldu.
Emin Adanur’dan ve yönetiminden tek istemeğim şey kendim ve başında olduğum kurumum adına bir ayrılacak ya da biri adına görev oldu.
Aksine OTTOMAN GRUP ve lifebursa.com olarak manevi desteğin bir anlam ifade etmeyeceğini düşünerek galibiyet prim desteği, deplasman sponsorluğu, kol reklamı, hatıra forması ve forma satın alıp okurlarımıza hediye etmek gibi çeşitli vesilelerle yönetimlere destek verdik
Hiç üzülmedim ve gocunmadım çünkü gizli planım da gizli ajandam da yoktu ve ayrıca OTTOMAN AİLESİNİN yanımda olduğunu biliyordum ama bugün kahrediyorum.
Beş yıldır Bursaspor konusunda öngörülerimde bari bu kez haksız çıksaydım da Bursaspor iyi yerde olsaydı.
Ama tekeden süt sağılmazdı ve öyle de oldu.
Söz konusu Bursaspor olduğunda katkı için ilk akla gelen sanayiciler ve zenginler oluyor ya!
İşte o katkı zincirinin ilk halkası kuruma güvendir ve o güvenin şifresi de BŞB , BTSO ile iş dünyası ile kurulacak olan sağlıklı ilişkilerdir.
Bugün bir dönem sona erdi ve 15 yıldır yakından tanıdığım bugüne kadar İnegölspor’ da ve Bursaspor’da elimden gelenin üstünü zorlayarak destek olurum dışında bir hedefi olmadığını bildiğim Alinur Aktaş, durumun önem ve aciliyetine binaen oluşturduğu liste göreve geldi.
Listelerin kapıştığı Bursaspor’un 1060 vakasından sonra geldiği nokta budur
Alinur Aktaş’ın divanın talebi üzerine yaptığı anlamlı konuşmayı bütün Bursaspor’u sevenlerin dinlemesini öneririm.
Şimdi kötü oynasak da, yenilsek de her şartta takımın yanında olma zamanıdır.
Anılarla öğünüp, klavyelerden sallamayı adet edinenlere, Bursaspor Süper Lig’de iken kötü biten bir sonrası yuhalanan Ertuğrul Sağlam’ın cevaben yaptığı konuşmayı ve ardından infaz edilerek bu günlere nasıl çanak tutulduğunu hatırlatmak isterim.