Bu sana son mektubumdur Emin Kardeşim!

Senden yakın geçmişte aramızda ne geçti, neler konuştuk ise onları ve bugünleri düşünmeni istiyorum.

Bazen sordun söyledim.

Bazen sen sormadan gördüğümü söyledim.

Seni hiç yanıltmadığımı ve yanlış kulvarlara saptırmadığımı düşünüyorum.

Hele hele Bursaspor adına oluşturduğum hiçbir resimde kendime yer vermediğimin altını özenle çizdiğimi de biliyorsun.

Etrafını çakallar ve çorbacılar sardı ama sanırım farkında değilsin.

"Ben tribüncüyüm" diyenlere kanıyorsun.

"Ben yazarım" diyen getir götürcü konsol tosunlarına prim veriyorsun.

"Toplumun nabzı bende" diyenlerin, bir kişinin bile nabız ve tansiyonunu ölçecek yeteneği yok bunu bilesin.

Tweet konusunda TEKSAS restleşmesinden sonra aman sakın dediklerimin hepsini yaşadın be kardeşim.

İlk maçtan sonra Mustafa Er konusunda yanlışların zirvesine çıktığını düşünmüştüm ama devam ediyorsun.

Mustafa Er'i gönderirken ne kadar büyük yanlış yaptıysan Fatih Tekke'nin gönderilmesi konusunda da o kadar büyük yanlış yaptığını bilmeni isterim.

Bu gün bana Er mi Tekke mi diye sorsalar Er derim ama sen Er'i vurup gemileri yakınca ben de Tekke'ye razı oldum.

Büyük hoca falan yoktur!

Bursaspor'u şampiyon yapan Ertuğrul Sağlam daha sonrasında iki kez futbolu unuttuğu için mi kovuldu.

Futbol kulüplerinde sadece büyük başkan vardır.

Ve bu başkanlar yalnız adamlardır.

Bu başkanların çevresi iki şekilde çevrilir.

Ya örümcek kozası gibi örülür ve ağa takılan canlılar telef olur, dökülür.

Ya da ipek kozası ile örülür her şekilde makama değer ve kalite katar.

Sen yalnız adam olmayı seviyorsun.

Etrafının parsellenmesine izin verme!

Ben tribün gazına gelerek transfer yapmam diyen Emin Adanur, beş günde yaptığı transferlerden üçünü altıncı günde fesih ediyorsa, beş haftada iki teknik direktörün işine son veriyorsa doğru yapıyor diyenler haindir.

Bunlar hem Bursaspor hem de sana ihanet ediyorlar bilesin!

Sosyal medyayı da seviyorsun biliyorum.

Bir dolaş ve yazılanları oku!

Onlarca teknik direktör adayı dolanıyor.

Tabi ilk sırada her zamanki gibi İsmail Ertekin dostum var.

İsmail Hocanın yerinde olsam TWİTTER ve FACEBOOK'ta adımın anılmaması için şikayette bulunurum.

Onu favori yapanlar adamın her seferinde önünü kesip kısmetini bağlamaktan başka bir halt etmiyorlar.

Bana sana sığınarak sütre gerisinden sallayacaklarını biliyorum.

Umurumda değil biliyor musun?

Babasına damızlık sıfatını layık gören kafaya inananlar düşünsün.

Ben birçoğunun aksine iki penaltı kaçırmasak kaç puanımızın olacağını hesaplıyor ve iyi yolda olduğumuzu düşüyordum.

Ama yine fareler işe koyuldu ve kemirerek halatı kopardılar.

Şimdi sezon sonuna kadar ne olursa olsun değiştirmeyeceğin bir hoca ile anlaşmanı diliyorum.

Ve bu yıl için hedefinin şampiyonluk değil, olursa play off olmazsa seneye hazır bir takım olması şeklinde revize etmenin tam zamanı olduğunu düşünüyorum.

Bu takım bu yıl ilk iki olarak da çıkabilir ama asla o baskıyı kaldıracak güçte değil bunu da herkes böyle iyi bilsin.

Allah yolunu açık etsin.