SON DAKİKA
Hava Durumu

Devlet bankaları kime operasyon çekiyor?

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2022 12:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2022 13:34

Pandeminin negatif etkileri bitmeden başlayan Rusya – Ukrayna savaşı, Rusya ile AB’nin doğalgaz ve enerji dalaşının sonuçları dünya ekonomisini sallamaya devam ediyor.

Devletin,  halkımızın bu süreçte en az hasarı görmesi adına aldığı ekonomik kararlar öngördükleri maliyetlerin üzerine çıkmasına rağmen saygı ile karşılayan iş dünyası,  sanayicinin kimyası ile oynayan devlet bankalarının tebliğ, karar ve kural tanımadan yaptığı uygulamalara karşı isyan ediyor.

Devlet bankaları sanayiciye kredi vermiyor desem isteyenlerin bilançosu ve işletme koşulları ve teminatları krediye yeterli değilse neden versin diyebilirsiniz ama iş o kadar basit değil.

Ben de halkın ortak değeri olan devlet bankalarının bilançolarında batık kredilerin olmamasını isterim.

Devlet bankaları kredi verirken kılı kırk yarmalıdır ki; yılsonunda görev zararları oluşmasın ve tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenmesin.

Ben bankaların, verir gibi yapıp vermemesinin, vermediği kredilerden haraç alır gibi hesaplardan para çekmesinin masum bir işlem olmadığını, tam aksine hükümetin aldığı kararları sabote ederek milli davaya ihanet içinde olduklarını düşünüyorum.

Sizlerle bu konu ile ilgili iki örnek paylaşacağım.

Ziraat Bankası Bursa Fevzi Çakmak Şubesi, kredilerini gününde ve düzenli olarak kapatan, bilançosu uygun, teminatları sağlam bir sanayi kuruluşunun kredisini yüzde yüz artıracağını ve kredi tahsis bedeli olarak 35 bin lira hesabından alacağını söylüyor.

Firma kendisinin talep etmediği, kredi sözleşmesini imzalamadığı ve kullanıp kullanmamaya bile karar vermediği bir kredi için 35 bin lirayı ödemeyi ret ediyor.

Aldıkları cevap “yönetim kurulu kararına istinaden biz hesaptan alırız.” oluyor.

İlk uygulamalarda yeterince açık olmayan tebliğ taraflar arasında sorun olmuş ki; Merkez Bankası bu durumu düzeltmek için ikinci bir tebliğ yayınlıyor.

Ama banka bunu sallamıyor.

23 Eylül 2022 tarih ve 31962 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2022/ 4 sayılı Merkez Bankası tebliğinde değişiklik yapan 2022/26 tebliğine uymayarak müşterileri adeta soymak istiyor.

20-30 milyonluk bir kredi tahsisi konusunda 35 bin liranın lafı mı olur demeyin.

Bal gibi olur.

İki kredi bankaya geri dönmez

İlki hesabını bilmeyenden geri dönmez.

İkincisi krediyi alırken zaten geri ödemeyeceğini bilendir.

Talep edilmemiş, şartlarında anlaşılmamış ve gerçekleşmemiş bir kredi üzerinden konu ile ilgili Merkez Bankası tebliği varken, yönetim kurulu kararı diye böyle bir para istenmesi, seçimlerin yaklaştığı bu dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümetine sabotaj ve ihanettir.

Şimdi Ziraat Bankasına soruyorum!

Adeta elinizi sanayicinin, KOBİ’nin cebine sokarak parasını almak bir anlamda soygun değil midir?

Çok daha önemlisi siz kimden yanasınız?

Sorunu Bursa Milletvekili Zafer Işık’a aktaran firma yetkilileri bankaya geri adım attırıyor ama biz sadece kendimizi değil bütün iş insanları adına bu haksız uygulamanın karşısındayız diyorlar.

Faruk Çelik bakanımızın Ziraat Bankası Yönetim Kurulu üyeliği kimliği ile durumu inceletip iş dünyasını aydınlatması iyi olur diye düşünüyorum.

Bir başka örnek de Vakıflar Bankası Demirtaş Şubesinden verelim…

5 milyon TL kredi vermek için bir firmaya şöyle bir teklifte bulunuluyor.

“5.000.000.TL tutarlı krediyi, TCMB Politika Faizi + 3 ve BSMV faiz oranı ve % 3 kredi kullandırırım ücreti, kredi tahsis ücreti, Vakıfbank kazandıran tarife, sigorta, + BSMV masraf ile 12 ay vadeli taksitli işletme kredisi olarak kullandırırız” diyor.

Ve teklifin sonunu şöyle bağlıyor. “ 5 milyon kredinin yarısını 3 ay vadeli olarak ortak hesabınızda tutacaksınız”

Devlet Bankalarının, özel bankalardan daha yüksek marj ve kabul edilemez koşullarda kredi teklif etmesinin nedeni sizce nedir?

Bunun en masum cevabı “ Sanayiciye ve KOBİ’lere destek ve nefes kredisi verin “ emri yüksek yerden gelmesine rağmen koşulları zorlaştırarak kredi taleplerini “ Biz veriyoruz ama almıyorlar” demek içindir.

Ancak bence asıl amacın ekonominin dönen şarklarına çomak sokarak seçim öncesi iş dünyasına umutsuzluk ve belirsizlik duygusunu aşılamaktır.

Ekonomide dar geçitlerin hükümeti,  çalıştıranı, çalışanı ile büyük fedakârlıklarla aşılmaya çalışıldığı bir dönemde banka kârları zirvede dolaşıyorsa, gün sonunda ödenecek faturaların sorumlularını uzaklarda aramamak gerekir.

Kredileri ulufe gibi dağıtın, her isteyene verin demiyorum ama bilançosu, öz sermayesi ve teminatları ile hak edenlere teklif ederken ya da verirken bürokratlara özel kurallar uydurmayın diyorum.

Şartnameyi incelemeden, artısına eksisine, getirisine, götürüsüne, maliyetlerine yansımasına bakmadan kredi alan kişi ya da kurum biliniz ki; ödeme günü gelince krediyi nasıl geri ödemeyeceğinin hesaplarını yapmıştır.

Komplo teorilerini çözmek “ Yapılan operasyondan çıkacak sonuç kimin işine yarar “ mantığına dayanmaktadır ancak bu yaşananlar komplo teorisi değil operasyon çekmektir.

Bu operasyonun kimin işine yaradığını bilemem ama Türk iş dünyasına ve ülke ekonomisine büyük zarar vereceğine eminim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.