Elinden tutan mı var Kemal Bey!

PANDEMİK kısıtlamalara bir 65 + yasakları eklenince naçiz bedenimde psikosomatik kıpraşmalar başladı.

Çalışma arkadaşlarım Büşra ile Metin'in kanlı canlı çektiği şehir pazarı turunda pazarcı esnafının "65+ 'lı'lı vatandaşlar pazarların kalbi ve velinimetimizdir. Genç nesil sebze meyve bilmiyor. Evlisi, bekarı fast food bağımlısı çarşıya uğramıyor." sözlerini duyunca PANDEMİ nin ilk günlerinde "Bizi özgür bırakın ötekileri içeri tıkın" feryadımın ne kadar doğru olduğunu anladım ve depresyon nirvanaya ulaştı.

Bugün 5 Aralık olduğundan yasak günümüzde siyasi artistler tarafından ekranlarda kadınlar için destanlar yazılıyor ama rol yapıyorlar, hiçbirine inanmayın.

Hepsi yalan!

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve ülkemizde "Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı"nın tanınmasının 86. yıl dönümünde atıp tutanlar arasında Kemal Kılıçdaroğlu' da vardı.

Kadınların ne kadar önemli varlıklar olduğunu vurgularken hızını alamadı ve İstiklal Savaşında şehit ve gazi olan kadınlarımız üzerinden siyasetin dibine vurdu.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyada ilklerin arasında olarak Türk kadınına seçme seçilme hakkı verilmesinin sağlanmasının üzerinden tam 86 yıl geçmiş ve o partinin Genel Başkanı Kemal Bey kadınlara hitaben aynen şöyle buyuruyor.

"Acilen siyasi partiler yasasının değişmesi ve seçimlerde kadınlara kota ayrılmasının sağlanması gerekiyor."

Kemal Bey ne içiyor bilmiyorum ve merak etmiyorum ama bu sözleri ile CHP seçmenini ve özellikle kadın seçmenlerini ne yerine koyduğunu merak ediyorum.

Yahu elinden tutan mı var?

Örnek olup seçilecek yerlere yüzde 50- 40- 30 her neyse kota ayırmak için Siyasi Partiler yasasının emirlerini mi bekliyorsun?

Güç sende değil mi?

O güç ile kimleri kafasını kopardığın, kimleri kafaya koyup milletvekili seçtirdiğinin kimlere pozitif ayrımcılık yaptığının listesini yapsak ve Atatürk sana neler yapardı hayal bile edemiyorum.

Kadınlara gelince yandan çarklı olmayacaksın.

Siyaset hele genel siyaset yazmaktan hoşlanmıyorum ama sabah sabah şekerimi yükselten Kemal Bey sağ olsun.

Bir de yazı ve haberlerde bazı kişi ve partileri neden görmediğim soranlar oldu.

İşin bu tarafı Temel fıkrasına benziyor.

Beni ve özellikle Bursa'yı tanımayanı ben hiç tanımam diyorum.

Bir kişi ya da kuruma sadece mail atıp haber yapılmasını istersen ben o evde yokum.

Anayasal ve bölücü olmadıktan sonra bütün partilere saygılı, eşit mesafedeyim ve öyle devam ediyorum ancak aynı saygıyı kurumuma beklerim.

Örnek vermem gerekirse ben senin genel kuruluna geleceğim, haber yapacağım, sen ben benim kurumuma hayırlı olsun demeyeceksin.

Ya da her gün mailime sayın vekilinin Bursa ile ilgisi bile olmayan maillerini atacaksın. Lütfen değerlendirin diyeceksin.

Ben almayayım.

Dediğim gibi PANDEMİ YASAKLARI köşede durduğu gibi durmuyor ve fena sarstı.

Son olarak çember daralması falan kalmadı tehlike kalın bir çizgiye dönüştü.

2M 1T den ayrılmayalım.

Bir de suyu damlalık kullanır gibi kullanalım.

İkisini de muhtacız.