Fizikçi Muharrem tamamdır arkadaşlar!

2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden aklımda kalanlar; Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Muharrem İnce gel bakayım buraya ” talimatıyla kürsüye çağırıp onun adaylığını ve kendisinin yedinci yenilgisini ilan etmesiydi.

Seçim sürecinde sandıkların başından ayrılmayacağım, sonuç açıklanan kadar YSK nın önünde yatacağım dedi ama yaptığı oy sayımı bitmeden, sonuçları takip ettiği lüks bir otelin kral dairesinden “Adam kazandı” mesajı atıp sabah ayılmak üzere teselli yudumlaması oldu.

Muharrem’i milletvekilliğinde, grup başkan vekilliğinde, CHP Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı adaylığında velhasıl her türlü ahval şerait altında güvenilir bulmadım ve Allah’a şükür Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy vermeyerek niyetimi temiz tuttum.

O ve onu aday gösterenler Recep Tayyip Erdoğan’ın çakması ile galip geleceğini yeneceğini düşünürken, halkın aslı varken, taklidini seçmeyeceğini bilemeyecek kadar aymazdı.

Memleket Partisini kurduğunda besleneceği taban olarak CHP yi seçeceği, kadrolarını CHP’den almasından belliydi.

Bu ucuz dershaneci taktiği başlarda tuttu gibi göründü ve arkadan eteklerini havalandıracak hafif bir rüzgar aldı.

Altına edip "Ben babmadım abim babtı" diye abisini suçlayan çocuklar gibi her durum ve şartta kendini ayırıp başkasını suçladı.

Bundan sonraki gelişmeler tarihe VAKA-İ MUHARREM olarak geçecektir.

14 Mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayım ve kazanacağım dedi.

Seçilme şartlarına uyan ve adaylık için 100 bin imzayı bulan herkes Cumhurbaşkanlığına aday olabilir bana ne…

Meral Akşener’in 2018 de iki saatte toplayıp, seçimlerde yüzde 12  oy aldığı 100 bin imzayı, Muharrem, doping kullanarak dördüncü günün sonunda bulabildi ama oyunun % 30’larda olduğunu açıkladı.

Yaşadığımız büyük felaketin haftası olmadan seçim otobüsünün içinden ÇUF ÇUF dansı yaparak indi ve kişilik kimyasının bozuk olduğu hakkındaki düşüncelerimi pekiştirdi.

Başta ben olmak üzere en cahil seçmenin bile iki aday arasında geçeceğini bildiği Cumhurbaşkanlığı seçimlerine %30 ile başlayacağını söylüyor ama %3 bile alamayacağını bal gibi biliyordu.

Amacı ikinci bir bölen olarak tarihe geçmekti.

Medya her zaman eğlendirmek ve rating için ekranlarına bir ÇARLİ arardı bu sefer de onu buldu.

Bunu gerçek sandı ve egosu tavan yaptı.

Ona inananları incitmek istemiyorum ama o meseleyi dün akşam gençler çözdü ve kendi ipliğini kendisine pazara çıkarttırdı.

Bu genç insanlarla oturup kalkarken dikkat edelim.

Bizim bildiğimizden çok daha ötesindeler.

Ona SGK sız adam çalıştırıp zarf içinde maaş verip emek ve vergi hırsızlığı yaptın mı diye sordular.

“Evet yaptım ama yakalandıktan sonra kesilen cezanın tamamını ödedim.” dedi.

Ardından tokadı yedi!

“SGK sız işçi çalıştıran vergisini ödemeyen, yakalanınca ödediğinden gurur duyan kişiye biz nasıl güvenelim de seçerek devletin başına getirelim?

Devam edelim.

İki üniversite mezunu bir yüksek lisanslı bir genç sordu. “ Size inandım üye ve seçimlerde aday oldum. Adaylığımı olarak uygun görmemek takdirinizdir. Birinci derecede yakınınızı aday yaptınız mı? 

Cevap olarak morumsu lacivert bir suratla

“Evet yeğenimi bir ilin birinci sıradan aday yaptım ama seçilemez” dedi.

Gençler iyi yükleniyordu.

Hakikaten birilerinin oyu,  birilerinin oyu ile eşit değildi.

“Partinizin ikinci adamının eşi, Kolin isimli şirkette çalışıyor mu?”

Kendisini Yalova’daki köyünün kahvesinde sandığı için cevabı fevkaladenin fevkinde oldu.

“Evet çalışıyor ben bunu soracağınızı biliyordum ve hepinizi madara etmeye geldim.”

Ben bu cevabın kesinlikle şifreli ve çok duygusal olduğunu düşünüyordum ama gençler çok sert yaptı.

“Bize madara diyemezsin derhal salondan özür dileyeceksin. Şah olmadan şahbaz olduğuna göre seçilirsen ne olacağını tahmin bile edemeyiz”

………..

………..

Dahası da var ama BABALA'dan izlersiniz.

Hatırlar mısınız?

Bu gençler benim ve senin bildiğin gençlerden değil Muharrem Hoca.

Hababam Sınıfında izci kampına baskın yapan, Kel Mahmut hocayı  küçümseyen öğrencileri sorguya çeken sert ve kakavan bir müfettiş vardı.

Hababam Sınıfına sorduğu birkaç soruya aldığı cevaptan sonra kafayı tozutup saçmalamaya başlayıp hastaneye kaldırılırken İnek Şaban’ın ( Kemal Sunal) unutulmaz bir repliği vardı.

“Müfettiş tamamdır arkadaşlar!”

Ben dün akşamın ardından BABALA sona erince gençler şöyle demiştir.

“ Muharrem tamamdır arkadaşlar”

Bu yazı gerçek olaylardan esinlenerek yazılmış olup, söz konusu şahıs hakkındaki düşüncelerimi yazımın başında ifade etmiştim.

İnanın ki bizim 15 günde bir kızdırmacasına kurduğumuz “ Tavla ve Okey Partileri” kuralları bu şahsın parti anlayışından çok daha mantıklı ve adil olmasına rağmen YSK ya başvurmayı hiç düşünmedik.