SON DAKİKA
Hava Durumu

Katar, Boğaziçi'ne göz mü dikti?

Yazının Giriş Tarihi: 28.06.2021 11:07

CİB Başkanı Fahrettin Altun'un ifadesiyle Katar ile imzalanan protokole göre;

"Katar'daki silahlı kuvvetler mensupları ile Türkiye'deki silahlı kuvvetler mensupları belirlenen kontenjanlar çerçevesinde karşılıklı değişimden yararlanabileceklerdir. Amaç tamamıyla 'askeri tıp' alanındaki tecrübelerden istifade edebilmektir.

Katar haricinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Bosna Hersek, Azerbaycan, Kazakistan, Afganistan, Arnavutluk, Moldova, Gambiya, Somali ve Güney Kore'nin de bulunduğu 20'den fazla dost ve müttefik ülkenin askeri öğrencileri de Türkiye'de öğrenim görmektedir."

Altun, bu ifadenin altında da imzalanan bu protokolü eleştiren ve saptıran muhalefetten özür dilemesini istemiştir.

Yani, ağalar beyler birbirini tırmalar ama halk arada kaynar gider siyasetine devam edilmektedir.

Ben kulunuz katar ordusundan nasıl bir askeri tıp tecrübesi edinebileceğimizi şiddetle merak ediyorum.

Avrupa'dan futbol, ABD'den beyzbol, basketbol takımları ya da banka satın alma eğitimi verseler anlarım ama ben gibi bütün dünya, en çok da İsrail Arap'ın her türünün askeri kültür ve eğitimden yoksun olduğunu biliyor.

Hem biz Askeri Tıp Akademilerini kapatmadık mı?

Bildiğim kadarı ile de Tıp Fakültelerinde nükleer tıp dahil onlarca tıp uzmanlık bölümü var ama askeri tıp uzmanlık alanı yoktur.

Hal böyle iken "biz Türk'üz" diyen Katarlı kardeşlerimize kıyak çekilmiş olmuyor mu?

Dünyada insanların yaşamak için birbirini öldürmek diye bir derdi olmaması gerekirken ve her canlı Allah'ın yarattığı bir kul iken; siyasetin çizdiği sanal sınırlar insanlığı bölük pörçük, insanları katil ediyor.

Yaşanan bir olay karşısında acıyı paylaşmak adına hepimiz Kürt'üz, Laz'ız, Ermeni'yiz, Çingeneyiz diyenleri şeytan gibi taşlıyorken, Katar'a Suudi'ye, ABD'ye hayranlık duyanları kutsamak yanlışın hangi laciverti oluyor?

Biz Türk'üz dediğimizde bilinçli olarak verilen yetersiz eğitim sonucunda özel okullar, dershaneler ile aldatılmak nedir onu öğreniyoruz.

Bu yarayı kaşıyanların başına gelen Akit "Uyanık solcular Tıp fakültesine girmek için Katar vatandaşlığına başvuruyor" başlığını atıyor.

Akit Türklerin son yıllarda nispeten daha kolay olan Balkan ülkelerine vatandaşlık başvuruları sayısını bilmiyor olabilir ama çok zeki çocukların hayat boyu eğitim gerektirdiği halde imkânları kısıtlı olan doktorluğu meslek olarak seçmediklerini bilmesi gerekir.

Örneğin yandaş köşeye paraşütle inen bir yazar ayda 10 bin Euro kazanıyorsa, doktor olmak için kim uğraşır?

Işık hep doğudan yükseliyor ama ne acıdır ki; hep batıyı aydınlatıyor.

Bu protokole göre biz de Katar'a askeri tıp eğitimi için öğrenci gönderebiliyorsak, orada neler yaşayacağını merak ediyorum.

Bursa'dan daha az nüfusa sahip( 2. 8 milyon ) başkent Doha yakınlarında biri tıp üzerine dört yabancı ülke üniversitesi kampüsü, bir de İslam Üniversitesi olan bir devletçikten finans ve para aklama konusunda öğrenilecek çok şey var ama askerlik ve tıp alanında protokolü gerçekçi bulmuyorum.

Katar'ın banka, emlak, tank, top, maden ilgisinden sonra Hacettepe, Cerrahpaşa, İTÜ, ODTÜ ya da Boğaziçi Üniversitelerine göz dikme ihtimalini de düşünmüyor değilim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.