Kolpa’cı Hayri!

Kolpa ne demek diye sözlüğü taradığımda  “yalan, hileli,  yalancı, sahtekâr kimseler” için yakıştırılan argo bir tanımlama çıktı.

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili düzenlediği konserde başka isim bulamamış gibi KOLPA diye bir grubu sahneye çıkardı.

2000’lerde gençlerin kurduğu müzik grubu rüzgarları vardı. 

Duman, Athena, Mor ve Ötesi, Kargo, Redd, Gevende, Kurban, Gripin, Zakkum, Manga gibi ağır abilerin yanında Adana’da kurulan Kolpa’ da  bir iki parça ile sesini duyurmuştu.

O zamanı genç adamları çarpıcı olsun, ses getirsin, merak uyandırsın, biraz da aykırı olsun diye Kolpa adını seçmişlerse bu seçime ben dahil kimsenin itiraz edemez.

Artık 40 ları aşan yaşlarda olan grup üyelerinin nereden bulduk bu ismi diye düşündüklerini düşünüyorum.

Bazı isimlerin yaşlar ilerledikçe kişilikler ile çeliştiğini düşünüyorum.

Mesela çocuğun adını Yiğit ya da Zarife koyarsınız ama yaş aldıkça o özellikler çocukta gelişmezse sırıtır.

Ya da Hayri dediğiniz bir çocuk hayırsız çıkarsa adı onu kurtarmaz.

Bunu ben demiyorum günümüzde “İsim Bilimi” diye bir alan var. Orada çok daha fazlası yazıyor.

Algıda seçiciliğin zirve yaptığı hassas dönemlerde, senin daha önce adını bile duymadığına bahse gireceğim KOLPA isimli grup davet etmek akıl işi değildir.

Mesela HAYVANSEVER BELEDİYE diye afişler astırıp, HAYBULANS diye acil servis aracı yaparsınız ama sokak hayvanlarına dokunmazsanız ve yaşam haklarını korumazsanız asla samimi değilsinizdir.

Hayvan sevmek, Mudanya Mütareke Meydanında senede bir gün mama servisi yapıp, binlerce can yaşayan Sevgi Hayvan Barınağını kapatmaya çalışmak, ömrünü oraya adamış bir hanımefendiyi yarım akıllı olarak ilan etmek değildir.

Böyle davranırsanız Kolpa dinlemekle kalmıyor o sıfatı yaşıyorsunuz demektir.

Güzelyalı’nın biraz ötesinde eskiden içinde 8-10 evin olduğu Çamlıbel bölgesi denilen ama günümüzde dağ ilçelerinin en kalabalığının iki katından fazla devamlı nüfus yaşayan yerden bahsedeceğim.

Bir yanda sitelerin bir yanda çam ve zeytin ağaçlarının denizi selamladığı, poyrazı ciğerlerine kadar çeken cennetten köşe bu bölgeyi gezerken karşılaştığım manzara içimi kararttı.

Onlarca köpek ve yavruları idam mahkumu gibi ölüme terk edilmişler.

İnfazları, asılarak, giyotin, kafa kesilmesi ya da elektrikli sandalye ile değil otomobil lastikleri tarafından ezilerek yapılıyor.

Şanslı iseler sakat kalıp ilerde yaşayacakları infazlarını bekliyorlar.

Siz bu yazıyı okurken birkaçını daha kaybetmiş olacağız.

Orada devamlı yaşayan site sakinleri, özelikle geceleri Mudanya Belediyesi tarafından özenle(!) yapılmış infaz bölgesinden geçerken, belediyenin celladı olmamak için çaba gösteriyorlar.

Bana bu konu anlatıldıktan sonra bölgeye drone, kamera ve fotoğraf çekimi için gittiğimde duyduklarımdan fazlasını gördüm.

Mudanya Belediyesine neden infaz timi diyorum biliyor musunuz?

Tek araç yolunun kenarına el alem görsün, "Helal olsun üleyn belediye " desin diye hayvan yemlik kulübesi kondurmuşlar.

Oradan gece gündüz her gün yüzlerce aracın geçtiğini ve oraya karınlarını doyurmak için gelen hayvanlar için bubi tuzağı olduğunu bilmiyorlarsa hayvan sever olmadıkları gibi zır cahildirler.

Tek tesellim var.

Mudanya halkı olarak hayvanlara bile yaşam hakkı tanımayan kafaya demokrat diye Mudanya Belediyesini devam etmeyeceğiniz için şanlısınız.

Az kaldı unutuyordum!

O köpeklerin durumunu bana anlatan dostumun köpeklerden yana bir sıkıntısı yoktur ve on numara beş yıldız bir hayvan sever olarak, evinde iki, işyerinde iki köpeğini aileden sayacak kadar sağlam bir kişiliktir.

Orada yaşayan insanların çoğunun da hayvansever ve hayvan sahiplenmiş insan olduğunun altını çizelim.

Şimdi Mudanya Belediyesi o bölgedeki yavru hayvanları toplayıp sahiplendirilmesi veya barınakta büyütülmesinin yanı sıra bölgeyi denetleyerek “bacak arası bira ve söndürülememiş sigara piknik alanına”  dönüşmesini engellemek boynunun borcudur.

Bir etkinlik için ille de bir müzik grubu seçmek gerekirse Kolpa grubuna sözüm yok ancak yakın çevrendeki kolpacılarla çalışma!

Biliyorum eleştiriden hoşlanmazsın ve tavır alırsın ama bana dert değil deveden büyük fil olduğunu bil yeter!

Ve beni Fil’e gitmeye mecbur etme!