Seçimi “geçim” belirler beyler!

Vatana, millete, demokrasiye, adaylara, hayırlı seçimler, seçmenlere de huzurlu ve bereketli geçimler dileyerek 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri üzerine birkaç kelam edelim.

Bu şapka ile 6 kere gidip 7 kere geldim diyen adamın döneminden unutmak istediklerim dışında aklımda kalan iki şey oldu.

İlki “Siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır.”

İkincisi “Dün dündür bugün bugündür.”

Son bir haftada bu iki sözün peş peşe gerçekleştiğine tanık olduk.

Karşısındaki top yekun muhalefete rağmen tek başına iktidar olarak son yirmi yıla damgasını vuran Ak Partinin 1+1+1+1+1… olarak yanına ortaklar aldıktan sonra bugün seçimin kaderini ilk kez muhalefetin başarısız kampanyası ihtimaline bağlaması, yakın geçmişte ben nerelerde yanlış yaptım dememesindendir.

Ve acaba defolarından kurtulduktan sonra, seçime yalnız girseydim 2002 ruhunu yakalar mıydım sorusunun cevabı, sonsuza kadar bilinmeyecektir.

Altı ayaklı masaya laf atmak yerine, halkına kendilerini enflasyona ezdirmeyeceğini gerçekçi bir dille anlatmak çok daha anlamlıdır ve karşılığı vardır.

Özel sektörde CEO, CFO, COO, CIO, CTO ve CMO gibi makamlarda oturanların maaşlarını bilmeyenler, kamuda 657 ‘ye takılan bürokratların, o engeli aşmak için 4-5 yerden maaş almalarına kafayı takarlar.

Bunu açıklamak zor değildir ama maaşlar liyakat gereği değil, ulufe faslından tahakkuk ediyorsa konuyu kendine bile itiraf edip ikna edemezsin.

Bunu ben söylemiyorum.

Televizyonlarda Millet İttifakı krizi anında yüzleri gülen, bülbül gibi şakıyan ekran müdavimleri yine aynı şeyleri söylerken, yüzlerinden endişe ve hüzün akıyor.

Her biri Barcelona ile deplasmanda oynayacak olan takımın teknik direktörünün maç öncesi sohbeti gibi yenilgiyi peşinen kabul ederek “Önümüzdeki maçlara bakacağız “ ruh halindeler

En ünlülerinden birisi “Bulunan ara formül şu, cumhurbaşkanı uygun gördüğü bir tarihte iki büyükşehir belediye başkanını başkan yardımcısı olarak atayacak" diyor.

Öteki en ünlü “ Seçilirse, seçilirse... Yani seçilirse değil mi yani, bir dakika Hande. Seçilirse...” diye feryat ediyor.

Açık ifade ediyorum 2002- 2010 döneminin Ak Partisi bunları hak etmiyor.

Ama "haber kutsal yorum özgür" ilkesi yerine şakşakçılar ülkesinde yaşanmaması gerekiyordu.

Öte yandan Millet İttifakının yaşanan krizi fırsata çevirdiği ayan beyan gözükmektedir.

1+1+1 = 3 iken kriz sonrası çarpan etkisi ile yükselerek 9 olmuştur.

Kılıçdaroğlucular, İmamoğlucular ve Yavaşcılar aynı potada eriyip güçlendiler.

Siyasetten anlamadığım için yeter mi yetmez mi bilemem ama gerçek budur.

Bildiğim kadarı ile her zaman elinde en sıkı ve sağlam anket verisi olan lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır ve bunu iyi bildiğinden kerhen söylenenlere inanmayıp yeni seçim atakları yapacaktır.

Mutfaktaki yangını kabul ederek, incitici üsluptan vazgeçerek, en önemlisi kendisini vazgeçilmez sanıp sürekli hata yapan liyakat sorunu olanları tasfiye ederek yürümesi gerekir.

Özellikle iş dünyasının üslup sorununa taktığını düşünüyorum ve bunun altını çiziyorum.

Deprem felaketinin üzerine bu seçim iyi gelmedi.

Menzil kısa ödül büyük olacak ve en az hata yapan kazanacaktır.

Asgari ücret aylık 1 Ocak 2022- 30.06.2022 tarihleri arasında net 4.253,4.TlLiken ikinci dönemde 5.500 TL 1 Ocak 2023 de 8.500.TL olmasından kimse mutlu değildir.

Çünkü 2022 başında 97 lira olan bir kilogram kıyma 300 TL olmuştur ve önü açıktır.

TÜİK verileri ile değil, piyasa gerçeği üzerinden gıda, et, süt, eğitim, ulaşım fiyatları üzerinden gün geçtikçe fakirleştiğini gören halk, ciddi bir güven bunalımı içerisinde yarınından endişelidir.

Halk “Söylenen her şeye inanan” bireyler olmaktan sıkıldı.

Bekanın temeli hamaset değil mutlu, huzurlu, güvenle yaşayan, hak ve adaletin var olduğuna inanan insanların vatan sevgisidir.

Ocakta tencereyi önemsemeyenler,  yemeği de tabakta göremezler.