Siyasetin dervişi Mollasalih!

Ali Mollasalih'i uzun zamandır tanırım. Yıllar yıllar önce Deliçay kıyısında organize ettiği "Tenekede Tavuk" serüvenimizden sonra daha da yakınlaştık ve ben onu yüreğime koyarken siyaseten hiç değerlendirmedim.

Milli Görüş geleneğinden gelen ve şark hizmetini Numan Kurtulmuş'un kurduğu HAS Parti'de yapan, vicdan ve insan disiplini üst düzeyde olan bir kardeşimdir.

Numan Kurtulmuş'un Bursa'daki "1" numarası olmasına rağmen, HAS Parti'nin fesih ve kadroları ile AK Parti'ye geçiş sürecinde liderinin izinden ayrılmamıştır.

Numan Kurtulmuş, AK Parti'de Genel Başkan Vekilliğini yürütmesine ve Bursa'da kıramayacağı birkaç isimden birinin Mollasalih olmasına rağmen kendisi için bir şey talep etmeyecek kadar kendini ve kaderini Allah'a teslim eden bir karakterdir.

Ben onun kadar siyasetin hizmet ayağında canla başla çalışan ama kendinin siyasetini yapmayan başka birini tanımadım dersem yalan olmaz.

Genel ve Yerel seçimler öncesinde birkaç kez ateşini artırmak için yüreğindeki külleri kurcaladığım oldu ama bana da şeytana da uymadı.

"Ağabey ilkelerim ve öğretilerim doğrultusunda hareket ediyorum böyle mutluyum. Göreceğiz Mevlam neyler, neylerse güzel eyler" der geçerdi.

Son yerel seçimlerden sonra Belediye Meclisi'ne aday bile olmamasına rağmen Yıldırım Belediye Başkan Yardımcılığı'na atandığında mutlu olmuştum.

Belediye Başkanını tanıyan bilen yoktu.

Bursa ile hemhal olan ve basın ile ilişkileri sadece samimi dostluğa ve güvene dayanan bir adama ihtiyacı vardı.

Hele bu kişi Ali Mollasalih gibi şahsi hesapları, gizli not defteri olmayan bir adamsa daha ne olsundu?

İlk fırsatta geleceğim diye söz verdiğim makamına gidemedim. Hep niyet ettim ama ayaklarım gitmedi. Bu arada defalarca konuştuk ve her sohbetimiz hep tutamadığım "ziyaret edeceğim" sözüm ile bitti.

Birgün Cumalıkızık'ta konukları canından bezdiren, sıkışık, organik ve otantik ürünlerden eser olmayan çarşısını, otopark alanında yaşanan rezaletleri yazdığımda hemen aradı ve Başkan'ın benimle görüşmek istediğini iletti.

Oktay Yılmaz, Ankara'da olduğunu yazıyı okuduğunu, yazılanların doğru olduğunu ve köy halkının ciddi anlamda uyarılarak orada maksat dışında ticari faaliyetlere izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

Dönüşte görüşmek üzere sohbeti sonlandırdık ama o dönem önüne koyduğu herkesi bannerci olarak zanneden engel sayesinde ziyaret etmedim.

Ali Mollasalih davudi sesiyle çok güzel şiir okur.

Ona önce yine gelemedim diye ağlandım, ardından ayda bir de olsa şiir okuyalım dedim.

"Belediyede görevim var abi yanlış anlarlar."

Derken sanki sesinin birkaç teli kırık gibiydi.

Biterken "yine gelemedim" dedim.

"Bana ben gelirim ağabey" dedi ve ertesi gün lifebursa.com' a teyemmüm taşı ile geldi.

Mahcup ettin sıra bende dedim.

"Kısmet ağabey dert etme ben küçüğüm" dedi ve gitti.

Birkaç gün sonra kendi zarif beyanı ile görevden ayrıldığını ve görev süresi içerisinde kendisine destek olan Başkan ve yönetimine teşekkürlerini iletti.

Ardından Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ın arkadaşlara teşekkür ettim ve istifalarını istedim gibi yakışıksız bir beyanı geldi.

Atilla İlhan'ın ruhu şad olsun.

O der ki; Ne insanlar tanıdım aslında hiç yoktular...

Ben de ne başkanlar tanıdım zaten hiç yoktular ve iyi ki de gitmemişim dedim.

Su akar yolunu bulur deyip noktayı koyalım.