Sadece skor var!

Ligin son bölümü yaklaşırken matematik profesörü olmadan rahat rahat haftaları geçmek adına İnegölspor deplasmanından alınan üç puan çok önemliydi.

Özer Hurmacı’nın takımın başına getirilmesiyle oyun formatında bir fark göremesek bile skorlar iyi olunca şimdilik planları tutmuş sayabiliriz.

Fakat takım hala kaplumbağa hızında oynuyor !!!

Kaliteli takımların 3-5 saniyede rakip kalede tehlikeli pozisyon yaratıp sonuca gittiği günümüz futbolunda, biz en az 60-75 saniye aralığında orta saha çizgisini geçebiliyoruz. Sonrasında rakip yarı sahada çoğalabilirsek(!) ve rakip oyuncular bariz bir hata yaparlarsa (ayağı kayıp düşmek, zamanlama hatası, kalecinin boşa çıkması, duran toplarda adam paylaşımının yanlış yapılması vb.) tehlikeli oluyoruz. Bu tehlikelerde maç içerisinde birkaç defadan fazla olmayınca maalesef sezon başından bu yana izlediğimiz senaryo olan tek taraflı maç izliyoruz.

Rakip kim olursa olsun Bursaspor kapanan bir takım. Rakibi kendi yarı sahasında ve ceza sahası çevresinde bekleyen, kendine oldukça güvenmesine rağmen sakarlıklarıyla çokça can yakmış defans hattı ve kalecileriyle taraftara korku rakibe güven vermeye devam ediyor.

Futbolda temel bir kural vardır; topu kalenden ne kadar uzakta tutarsan tehlikeden uzak olursun. Böylece topu ileride oynayınca sonuca da o kadar yakın olursun.

Zaten futboldan ve takımından soğumuş ama yine de kalbindeki sevgiyi söküp atamayanların son bir gayretle izlemeye çalıştığı bir sezonda yapılan saçma sapan hatalar ve kayıplarla açık ara zirvede olmamız gereken bir ligde, daha düne kadar tesislerine çağırıp gençlerini denemek için hazırlık maçı yaptığın, pişsinler diye bedelsiz kiralık oyuncular gönderdiğin camialar seninle kendini bir tutar, hakaret eder, taşkınlık yaratır.

Rahmetli Mehmet Özman’ın dediği gibi; “Çıkacaksın 3 atacaksın, 5 atacaksın” bu ligde çok oyalanmayıp hak ettiğin yerlere geleceksin.