BAK KARDEŞİM

Hangi akla uyup üç çocuk yaptın?

20 Yıldır sadece Devlet yardımı alıp, hiç çalışmadan yaşamanı anlamakta zorlandım uzun zaman...

Ta ki kapına gelip oy isteyince anşaşıldı durum.

Şimdi kulağını aç ve iyi dinle;

Sana ne Cumhur Başkanı, ne de Partisi bakmıyor...

Sen Devletin kasasından yani benim cebimden besleniyorsun.

Odun, kömür, gaz faturan, elektrik faturan hep benden şu veya bu nedenle alınan vergiler...

Bir de üzerine Devlet Kurumları ve Devlet kasasından doğrudan ve dolaylı beslenen tarikat ve cemaat kuruluşları mutfağını ve çocukların eğitimini

üstlenince hiç çalışmadan yaşamaya alışmıisın.

Dua ettiğin adam ve partisine oy veriyor ama, benim sırtımdan vergimden yaşamını sürdürüyorsun.

İktidara hiç borcun yok.

Hatta seninle beraber, beş hayat alacağın var...

Kendinle birlikte beş canı Devlet kapısında, Valilik, Belediye ve tarikat kapısından gelecek iki lokma ekmeğe kurban etmişsin.

Belediyeden verilen 300-500 liralık market çeklerini kazanç sayıp, sırtını Belediye, dolayısıyla yine benim cebime dayamışsın...

Eh, çalışmadığını söylerken haksızlık etmişim pardon!

Doğru!

O kapı senin, bu kapı yine senin, koşturup duruyorsun.

Bütün emeğinin karşılığı, altı üstü oy verip borcunu ödüyorsun.

Kendi paranla, kendi istediğin her şeyi almanı öneriyorum, masaların üzerine fırlayıp küfür ediyor, bana saldırıyorsun...

Sana sunduğum kurtuluş ışığını kırmak için sen uğraşıyorsun...

Senin hayatın, senin tercihin...

Bir dinle...

Benim yaşamım boyunca, önce Babam ve Annem, benden küçük Kardeşim Okuduğum Okullar'da dahil olmak üzere yaşamım boyu Öğretmenlerim

oldu...

Hiç birisi, senin kadar kolay yaşamayı öğretmediler...

Sorun sanırım bende kardeşim...