Ne yaparız sensiz?

Kim gidip o salonda el kaldırıp indirir?
Kim gider avara kasnak gibi takıldığı mil'de boş boş döner durur?
Açılışlara, temel atmalara gidip, 100 Yıllık partisine ve kurucusuna hakaret edilirken ellerini havaya açıp edilen dualara ve partisine edilen beddualara "amin" der?
"Parti'de görev almak" ile "Parti'ye çöreklenme" arasındaki farkı kim yaşatır?
Sentabii ki,
Sen bir tanem!
Yok, o şarkıydı...
Parti içi muhalefet ile mücadele ediyormuşsun...
Yazık sana ya...
Vallahi üzüldüm şimdi...
Muhalefet değil şekerim o.
3 Dönemdir hiç bir derde çare olmadığın halkın sana oy veren kesimi.
Varlığını ve ne işe yaradığını anlayabilmek için sorguluyorlar.
İktidar Partisi müteahhitleri ile neden kanka olduğunu merak ediyorlar...
Ülke'de büyük değişikler olurken, Meclis Koltuklarının neden boş olduğunu sorguluyorlar?
Parti Meclisi ve MYK içinde seçildiğin İl için ne yaptığını merak ediyorlar.
 İş Dünyası ve Hemşeri Derneklerinin kahvaltı ve yemek sofralarında "eğreti davetli" duruşundan rahatsız oluyorlar...
Çünkü, sen kabullenmişlik içinde tek başına itilip kakılmıyorsun.. 
Seçilsiğin her oyda onlar var...
Tek kişi değilsin, anlayacağın...
Bir dönem daha sana katlanmaları, egonu şişirmeleri için bir tek neden söyle...
Yok değil mi?
Yok bir tanem!
Yine şarkıya kaçtı klavye.
Rahat durmuyor hınzır...
Şimdi dön ve o koltuğa ilk oturduğun günden bugüne yaptıklarına bir bak ve düşün;
Bu ülke için ne kadar gereklisin?
Dokunulmazlığın ile ulaşılmazlığının ölenlere, kalanlara kaç kuruşluk değeri var?
Sen oraya gittiğinden beri, çocuklar taciz ve tecavüze uğramaya devam ediyor, kadınlar öldürülüyor, belediyelere yerleştirip arka çıktığın bürokratlar, ölüm binalarına onay veriyor, 
Yani, kısacası, bir hiçsin...
Seni kim, neden istesin?