"Öv beni" diyorsun,
Övmekle olmuyor be kardeşim.
Hani, zaten övülesi bir yanın yok.
Övdük diyelim, hesap verdiklerimizi geçtim, vicdanımız izin verir mi?
Hoş, denedim, billahi denedim, hakkında bildiklerimi unutup, iki paragraf övmek için uğraştım. Yok!
Billahi, yok!
Seni övecek bir tek kelime çıkmadı dağarcığımdan.
Günde 200 kelime ile hayatlarını idame ettirenler, seni övecek o kadar kelimeyi nereden buluyor?
Nereden o cümleleri kuruyor?
Vallahi çözemedim.
Aklım, yüreğim, beynim, elim, ağzım, midem seni övmeyi kabul etmiyor...
Son kalan organlarımla, bu konuyu görüşmedim.
Onlar aykırı gidebilir, kendileride konuya dahil olmuyorlar.
Övülmek elbette hakkın, kendi meşrebince, iyi şeyler yaptığını düşünüyor, hatta inanıyor olabilirsin.
Benim bulunduğum yerden bakınca hiç biri doğru değil.
1.75 Astigmatım var ama, pek etkisi olduğunu zannetmiyorum.
Tek gerçek;
Doğru bir yanın yok ki, öveyim, doğru bir halin yok ki, seveyim, sevdirmeye çalışayım.
Hoş ben övsem ne olacak?
Üç kişi okuyor, dört kişi küfür ediyor.
Bak işte bu senin becerin...
...........
Yukarıdaki yazı, hepsi ve hiçbiri için yazılmıştır.
Hiçbiri kutusu boş olduğundan, emeksiz, bilgisiz, görgüsüz ve kifayetsiz övgü bekleyen bütün ŞEY BEY taifesine yazılmıştır.
İçinizde olmak istediğine benzemeye çalışırken rezil eden çok model olduğundan, şey bey ve şey hanımlar, yazıyı kendi adlarına okuyabilirler...
Siz iyi şeyler yapın, övme işini bize bırakın.
Boncuk arattıklarınızı rahat bırakın, vallahi yaptıklarınızı gördükçe sizden ve trafınızdan tiksinir oldum...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yüksel Civelek
Şey Bey
"Öv beni" diyorsun,
Övmekle olmuyor be kardeşim.
Hani, zaten övülesi bir yanın yok.
Övdük diyelim, hesap verdiklerimizi geçtim, vicdanımız izin verir mi?
Hoş, denedim, billahi denedim, hakkında bildiklerimi unutup, iki paragraf övmek için uğraştım.
Yok!
Billahi, yok!
Seni övecek bir tek kelime çıkmadı dağarcığımdan.
Günde 200 kelime ile hayatlarını idame ettirenler, seni övecek o kadar kelimeyi nereden buluyor?
Nereden o cümleleri kuruyor?
Vallahi çözemedim.
Aklım, yüreğim, beynim, elim, ağzım, midem seni övmeyi kabul etmiyor...
Son kalan organlarımla, bu konuyu görüşmedim.
Onlar aykırı gidebilir, kendileride konuya dahil olmuyorlar.
Övülmek elbette hakkın, kendi meşrebince, iyi şeyler yaptığını düşünüyor, hatta inanıyor olabilirsin.
Benim bulunduğum yerden bakınca hiç biri doğru değil.
1.75 Astigmatım var ama, pek etkisi olduğunu zannetmiyorum.
Tek gerçek;
Doğru bir yanın yok ki, öveyim, doğru bir halin yok ki, seveyim, sevdirmeye çalışayım.
Hoş ben övsem ne olacak?
Üç kişi okuyor, dört kişi küfür ediyor.
Bak işte bu senin becerin...
...........
Yukarıdaki yazı, hepsi ve hiçbiri için yazılmıştır.
Hiçbiri kutusu boş olduğundan, emeksiz, bilgisiz, görgüsüz ve kifayetsiz övgü bekleyen bütün ŞEY BEY taifesine yazılmıştır.
İçinizde olmak istediğine benzemeye çalışırken rezil eden çok model olduğundan, şey bey ve şey hanımlar, yazıyı kendi adlarına okuyabilirler...
Siz iyi şeyler yapın, övme işini bize bırakın.
Boncuk arattıklarınızı rahat bırakın, vallahi yaptıklarınızı gördükçe sizden ve trafınızdan tiksinir oldum...