Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy Dünya Miras Komitesi’nin kararını, sosyal medya hesabından paylaştığı şu mesajla duyurdu;

Yeni bir müjde daha!

Şu, yeni bir müjde cümlesini siyasilerden ne zaman duysam tüylerim diken diken oluyor.

Yine doğalgaz bulundu diye düşünüyorum ya da bu sefer Lozan’ın gizli maddeleri ortaya çıktı, 2023’te biten anlaşma ile Musul, Kerkük artık bizimdir diye düşünüyorum.

Ya da Süpermen’in favori elementi Kripton bulunmuş olabilir.

Olamaz mı?

Diğerleri normal geldi de bu mu ütopik geldi.

Ülkede, jelibon rezervi olduğuna inanan eski belediye başkanı vardı. Hem de yıllarca başkenti yöneten bir belediye başkanı.

Allah’ım sen koru, bir daha tövbeler olsun.

Tabi müjde deyince akla böyle şeyler geliyor. Malum, ülke gündemi de yoğun, hangi birini takip edelim.

Yılmaz Güney ile başladı.

Yılmaz Güney’i ölüm yıl dönümünde anmak isteyen bir yazar, yeni dönem oyunculardan sayılabilecek Farah Zeynep Abdullah’ın tepkisi ile karşılaştı.

Zeynep Abdullah, Yılmaz Güney ile alakalı kendi sosyal medya hesabından şu cümleyi kullandı. “Kadın döven, şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan.”

Bunun üzerine Yılmaz Güney’in ailesi Farah Zeynep Abdullah’a dava açacaklarını söylediler ama Farah Zeynep Abdullah‘ın cevabı ortalığı bir anda ayağa kaldırdı.

“Ok. Hakimi vurmak yok ama”

Bana kalırsa, en ağır cümlesi buydu.

Yılmaz Güney’i oyunculuk açısından düşünecek olursanız büyük oyuncudur. Fakat; ben silahsız bir insanı öldüren, birlikte olduğu kadınlara şiddet uygulayan yani kısacası bazı insani duygularını yitirmiş birinin oyunculuğu önemli değildir, ben bütüne bakarım diyorsanız haklısınız.

Belki de, insanlarda o bütüne bakıp yaşadığı yıllarda o yüzden takmıştır o lakabı,

‘Çirkin Kral.’

Gündem bununla meşgulken biri kafes dövüşçüsü Kaan Yazgan, biri fitness hocası olan Savaş Cebeci.

Bu iki kişinin kavgası düştü sosyal medya platformlarına.

Boş bir arazide kavga ediyor, insanlar etrafa toplanmış herkes onları izliyor. Biri, birini dövüyor sonra yürüyüp gidiyorlar.

Bu sefer ülke gündemi bunlar oluyor. Niye bu kadar büyüdü olay diye merak edip bakıyorum.

İkisi de internet ünlüsüymüş zaten. Bütün ülke gündemini meşgul eden bu olay, onlar için güzel reklam oluyor.

Bu tür internet fenomenleri her dönem bir şeyle gündemi meşgul edip, ünlü kalmaya devam ediyor.

Bazen cinsel yönelimleriyle, bazen sözde vatan sevgileriyle, bazen vücutlarıyla, şimdi ise dayak yiyerek varlıklarını sürdürüyorlar.

Çünkü bunların gücü sosyal medya.

Öyle güçlü olduklarını düşünüyorlar ve doğrudur da.

İlgisiz kalmıştır, sevgisiz kalmıştır, asosyal, apolitik bir hayat sürüyordur, egolu, kompleksli, merhamet ve empati duygusundan yoksun, hayatı boyunca sağlam dostluklar kuramamış, kimseden saygı görmemiş, öğrenme ile işi olmayan, cahil kalmayı tercih eden insanların yapacağı işler bunlar.

Bu şekilde hayatta kalmaya çalışıyorlar.

Bunlara en iyi örneklerden biride dün ünlü olan Akif Emin Soyyiğit adında bir lise öğrencisi.

Dün sosyal medya platformlarında ve haber sitelerinde gördük.

Atatürk’ün fotoğrafını alıyor eline, terbiyesizce, uygunsuz hareketler sergiliyor. Kendini ünlü etmek için dayak yemeni bile anlarım ama bunu anlamıyorum.

Bu ülkenin kurucusu, topraklarımızı işgalden kurtarmış, kendi halkını sürekli yüceltmeye, devletini sürekli güçlü kılmaya çabalayan bu adama düşmanlık niye?

Sadece ünlü olma pahasına yapıldıysa tebrik ederim.

Bu seferde çok ünlü oldu.

Başta ailesi olmak üzere, tüm sülalesini iyi tanıyor, güzel dileklerle anıyor artık insanlar.

Dün bu saatlerde gözaltına alınmış, umarım tutuklanır.

Ülkenin kurucusuna uygunsuz hareketlerde bulunuyor, suç işlediğini biliyor ve hiç utanmadan bunu sosyal medya da paylaşıyorsan, o zaman bununda bedelini ödeyeceksin.

Neyse, nerede kalmıştık diyeceğim ama kimse hatırlamayacak. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un müjdesi şuydu;

“UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kültürel varlıklarımız ilk kez seri olarak kaydettirdik. Gordion’ un ardından Anadolu’nun Orta Çağ’dan günümüze uzanan ahşap direkli ve kirişli camileri de Dünya Mirası oldu. Böylece listedeki kültür varlığı sayımızı da 21’e yükselttik.”

Evet, doğalgaz ya da jelibon değil bu sefer müjde, zaten böylesi hep daha iyi.