Merhaba Değerli Okurlar,
Sonunda ya, sonunda beklenen an geldi. Siz bu satırları okurken 2020'den kurtulmuş olacağız. Umuyorum kurtulmuş oluruz. Son saniye de bir kazık daha atacağından şüphelenmiyor değilim.
Yeni yıl umut, barış vs. yazısı değil bu. Her sene aynı temenniler ile yola çıkmayanımız yok. Her sene bu sene çok farklı olacak, artık yeni kararlar alıyorum klişesi de yeter. Bu sene şu gerçekçilik şapkasını takıp, neleri geride bıraktık diyebilsek keşke. Keşke diyorum olmayacak yine.
Gerçeklere ihtiyacımız var bizim ülke olarak. Her konuda. Ve özellikle ekonomide.
Ekonomi, sayı bilimi aslında. Bir ülkedeki maddi faaliyetlerin sonuçlarının ölçümü ve bunun yorumlanması desek yanlış ifade etmeyiz. Yani sayıların gerçekçiliği olduğunu düşünürsek, ekonomide muhalif olamazsınız. Ya gerçekçisinizdir ya da hayalci. Doğru karar verebilmeniz için ise, elinizdeki verilerin gerçekleri yansıtması lazım. Biz 2020 yılında bu gerçekçilikten çok uzaktaydık. Gerek ekonomide aldığımız kararlar. Gerek pandemi sürecinde ekonomi üzerinde yaptığımız hamleler gerçekçilikten uzaktaydı.
Günü kurtarma hesapları ile alınan her karar, sene sonu canımızı daha da yaktı.
Buna rağmen yılın son zamanlarında gelen İngiltere dış ticaret anlaşması güzel olmadı mı? Eğer kâğıt üzerindeki sonucu gerçeğe çevirebilecek isek, o kadar değerli bir anlaşma ki şu an. Gümrük birliği anlaşmasından sonra en olumlu gelişme deniyor ama bu anlaşma bence ondan çok daha önde. Hatta gümrük birliğinden zarar gördüğümüzü bile söylemek mümkün. Dış ticareti gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında, en büyük hacimde ikinci sırada yer alan İngiltere ile elimizi güçlü kılan bu anlaşma 2020'nin kapanışının umut verici haberi oldu.
Bunun üzerine ABD ile S-400'ler üzerine ortak çalışma grubu kurulacağına dair haber gelince, 2020 güzel mi bitiyor yoksa dedim. Ama akabinde bu başlığa ABD Dışişleri üzerinden yalanlama geldi. Böyle bir çalışma grubunun kurulmadığını, yaptırımların askeri süreçler üzerine nasıl etkisi olacağına dair görüş alışverişinde bulunulduğunu belirttiler.
Oldu mu şimdi? Her şey ne güzel gidiyordu. Biri gerçek biri hayalde kaldı.
Bu galiba sene sonu için umut dağıtmak olacaktı. Ama olmadı.
Peki, 2021 yılında bizi neler bekliyor?
Neler ile karşılaşacağız?
Yok, yok klişe yok dedim. Onu yazmayacağım. Neler getireceğini zaten hissediyor olmamız lazım. Kartlar çoktan dağıtılmıştı. Elimizdeki kartlar da malum. Bu elden " flush " çıkmayacak. Ama 2021 değil de bizim gerçekten 2022'yi, 2023'ü kurtarmamız lazım artık. Her sene, 1 yıl ilerisini kaybediyoruz ekonomide. Bir de bu sene ekstrası ile geldi. Dayağı öyle bir yedik ki, yerden kalkamıyoruz.
Bu son söz bana birini hatırlattı.
Neyse...
Elbette umutlanmadan olmuyor. Olmayacak. Yeni yıl hepimize mutluluk, sağlık ve güzellikleri ile birlikte gelsin. Ama gerçekçi olalım. Gerçeklerin bizi nerelere götürebileceğini bilelim.
Not: Geçen yazımdan merak edenler oldu. Hayır, henüz affetmedi.