Yüreğime “SU” serpildi!
Nilüfer Barajı’nın kuruması ve Doğancı Barajı’nda su seviyesinin yüzde 24 ile kasedeki “az çorba” kıvamına düşmesi, kısa süreli arızalar dışında su kesintisi yaşamayan Bursamızda susuz yaz yaşanacak korkusuna kapılmıştım.
Varlıktan darlığa düşmek zordur ve su bitince tedbir işe yaramaz diye düşünerek BUSKİ’nin tasarruf uyarılarının dozunu az bile bulmuştum.
Ve itiraf etmeliyim ki; Bursa BŞB’nin bu önemli konuda İzmir ve İstanbul gibi su tasarrufu konusunda alarm seviyesine gelmemesini yadırgamıştım.
6 Mart sabahı BŞB Basın sorumlusu Ekrem’in “Abi çizme ve yeleğin hazır, Bursa’nın suyunu keşfe çıkıyoruz” telefonu ve 4x4 hizmet araçları ile Akçalar BUSKİ tesislerinde toplanarak yola koyulduk.
İlk durağımız olan 2018’de işletmeye alınan Çınarcık Paket İçme suyu Arıtma Tesisi oldu.
Mustafakemalpaşa ve Nilüfer’in toplam 18 mahallesinin içme suyu ihtiyacı Çınarcık Barajı’ndan karşılanmaya başlanan tesiste Alinur Başkan harita üzerinde günün programı ve özetini anlattı.
Bulunduğumuz yer göl kıyısından uzaktan merakla gözlemlediğimiz elektrik ürettikten sonra Ulubat Gölü’ne taze su deşarj eden 3 metre çapındaki dev borularının başlangıcı idi.
Özel sektör tarafından yap işlet devret anlaşmalı HES in suyunun nereden geldiğini sorgularken, aslında HES te kullanılmak üzere dinlendirilen suyun, gölü milden arınmış temiz su olarak beslemesine sevindim.
Alinur Başkan ve BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç konuşmalarında tasarrufa vurgu yaparken, neden alarm seviyesinde endişeli olmadıklarına hala bir anlam verememiştim. Bilinen en kurak yıl olan 2019 da bile suların kesilmediğini anlattılar.
Ardından uzun bir tırmanma sonucunda adını bildiğimiz ama çoğumuzun hiç görmediği Çınarcık Baraj bölgesine geldik.
Ağzına kadar dolu bir dev bir baraj bütün ihtişamı ile karşımızda idi.
İşte o an BŞB’nin neden paniklemediğini anladım ve yüreğime su serpildi.
Orhaneli sınırları içerisindeki Çınarcık Barajı’nın yıllık 743 milyon metreküp olan su akış kapasitesinin yüzde 54’ü enerji üretimine, yüzde 23’ü tarımsal sulamaya ve kalan yüzde 23’ü de BUSKİ’ ye tahsis edilmesi planlanmış ve hayata geçirilmiş olduğunu öğrendik.
BUSKİ Genel Müdürlüğü uluslararası 2 kalkınma bankasından temin edilen 150 milyon Euro’luk kredi ile projeye hız veriyor. Barajdan gelecek arıtılmamış su, paket içme suyu arıtma sahasındaki branşmandan alınarak 15 kilometrelik 2 hat ile yapılacak içme suyu arıtma tesisine iletilecek. Günlük 300.000 metreküp kapasiteli içme suyu arıtma tesisi Kayapa Mahallesi’nin üst kotlarında inşa edilecek. Arıtma tesisinde üretilecek içme suyunun dağıtımı için de Gümüştepe ve Görükle Mahallelerinde inşa edilecek depolara iletim hatları yapılacak. Tüm hatların uzunluğu yaklaşık 67 kilometre olacak. Katodik koruma ve merkezi scada sistemi ile haberleşmeyi sağlayan otomasyon sistemi de kurulacak bilgisini aldık.
Yani sözde değil özde olarak Bursa uzun yıllar su sorunu yaşamayacak.
Baraj üzerinde soruları yanıtlayan Alinur Başkan Çınarcık Baraj suyu TEKNOSAB da kullanılacak iddialarına net olarak, biz sanayileşmeye karşı değiliz, sanayinin su ihtiyacını bu güne kadar karşıladığımız gibi bundan sonrada karşılamaya devam edeceğiz. Ancak önceliğimiz Bursa’da yaşayan hemşerilerimizin evlerindeki çeşmelerinden suyu akıtmaktır dedi. Sanayi Bölgelerinin su arıtma sistemlerini yenilemelerini ve proses de kullandıkları gri suyu kaybetmeden geri döndürme çabalarına yatırım yapmalarının sürdürebilirlik açısından çok önemli olduğunun altını çizdi.
HERŞEYE RAĞMEN VE İLLE DE TASARRUF
Hal böyle iken rehavete kapılmadan ve çok önemseyerek su tasarrufu yapmamız vatani bir görevdir.
Dünyanın en değerli ve en kıt kaynaklarından biri olan tatlı suyun değerini bilmezsek belki biz göremeyiz ama gelecek nesillerimiz bize dua değil lanet okur.
BUSKİ’nin tasarruf önerileri ve afişleri ile dalga geçen hafife alan kuş beyinliler yüzünden bu vebali üstlenmeyelim.
Avrupa’da birçok ülkede çimler ve parklar sulanmıyorken, biz aracınızı şehir şebeke suyu ile yıkıyoruz diye reklam yapan ahmaklar var.( Esentepe BP)
Parasını ödüyorum ya!
Şehir şebeke suyu ile araç da yıkarım, çim de sularım, bahçemde domates, biber, salatalık da yetiştiririm diyenler bilsinler ki; en değerli su olmayan sudur ve olmayanı satın alan para henüz icat edilmemiştir.
Bursamız aldığı kontrolsüz göç ve plansız sanayileşme ile artık “sudan ibaret” değildir.
Aman dostlar!
Su konusuna, sudan sebepler gibi bakmayalım.
Video için tıklayınız ;