Zamanımızı nasıl değerlendirdiğimiz bizi tanımlar. Ünlü psikolog Prof. Philip Zimbardo "Şeytan Etkisi, Kötülüğün Psikolojisi" kitabının yazarıdır.
Zimbardo'ya göre insanlar zaman algılayışlarına göre altı kategoriye ayrılıyorlar.
1.Geçmiş zaman odaklı olumlu düşünenler.
Onlar nostaljiye bayılıyorlar. Geçmişin güzel anıları dillerinden düşmez . "Ah nerede o eski günler" sözü onlara göredir.
2.Geçmiş zaman odaklı olumsuz düşünenler.
Kötü anılar, hayal kırıklıkları, ayrılıklar onların bu günlerini de bozuyor. Evhamlılar. "Hiç gün görmedim." "Ben bahtsız kör talihliyim."
3. Bugün ve şimdiyi aktif yaşayanlar.
Onlar anı yaşamaya bakıyorlar ve hep neşeliler.
Onların ne geçmiş ne gelecek çok da umurlarında değildir. "Aman ya kardeşim boşver gitsin; bir daha mı geleceğiz bu dünyaya, kefenin cebi mi var? Niye kafana takıyorsun? Hızlı yaşa genç öl! Bu hayattan kimse sağ çıkmamış" diyorlar
4. Bugün ve şimdiyi pasif yaşayan, kaderciler.
Olaylar karşısında sorumluluk alamıyor üşengeç tembel ve ağıt yakan garibanlar. Ferdi Tayfur, Orhan Abimiz, Müslüm Gürses onlar için söylüyor. "Batsın bu dünya" "Kaderimse çekerim"
5. Gelecek için, başarı için hedef belirleyenler.
Kendi gücüne güvenen, yarın için bugünleri feda edenler.
Onlar hep çalışır didinirler. Onlar biraz tedirgin endişeli olabilirler. "Mutlaka yapmalıyım", "başarmalıyım" cümleleri onlara aittir.
6. Yarınları için bugünlerini feda edenler.
Onlar için bu dünyanın pek de bir önemi yoktur. Her şey anlamsızlaşır. "Bugün ahiret için ne yaptın" la esas yaşam ölümden sonra olanıdır. Çoğunlukla bu dünyada mutlu olamayanlarınvda öbür dünyası onları canlı, mutlu ve sağlıklı yapar. Tutunacak dallarıdır onların gelecek dünyaları.
Çoğunlukla yeryüzünde mutlu olamayanların, gökyüzüne yönelmeleri ve kalan tüm zamanlarını öte dünya için harcamaları onların en temel hayat amacıdır.
Sonuç Olarak Ne Söyleyebiliriz?
Her insanda bu altı yön, ya da birkaçı değişik oranlarda olabilir. Baskın olan yön onu tanımlar.
İnsanların zaman algıları, onların iş yaşamları, bağımlılıklar, arkadaşlık ve gönül ilişkileri, depresif olmaları, strese dayanıklılık gibi ruhsal, bedensel ve sosyal yönlerinde oldukça etkilidir.
Hangi zaman merkezi ağırlıklı olursanız olun artı ve eksi etkilerini yaşayacaksınız.
İdeal zaman algısı yönetimi nedir?
Zimbardo'ya göre geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman dilimleri yani üç zaman diliminde de yaşamak, esnek davranmak ve içinde yaşadığımız duruma göre üç zaman merkezini de yaşamımıza dahil edebilmeliyiz.
Ders aldığımız geçmişe takılmadan ve de kopmadan, anda kalarak ve geleceğe ilişkin planlarımız olmalı.
Planlarımız esnek, uygulanabilir, inisiyatifimiz dahilinde ve kişiliğimize uygun olmalıdır.
20'lik Fotoğraflarımızın Paylaşımı
20 years challange (meydan okuma)
Sosyal medya üzerinde başlayan "#20'li yaşlar challenge" etiketi ile paylaşımı yapılan akım kısa sürede milyonlara erişti. Dünya'dan ve Türkiye'den sanat ve iş dünyasından da birçok ismin katıldığı akım, "yapay zekaya algoritmik kaynak sağlamak için mi yapılıyor?" sorusu akla geliyor!
Çünkü bu ve benzeri yolla başlamış akımların çoğunun big dataya (büyük veri) için başlatıldığı biliniyor. Bu akımı kim başlatıyor? Neden başlıyor?
Bir sosyal sorumluluğa farkındalık yaratmak amacı ile başlatılan bir akım değil de eğlence yolu ile bir anda milyonlara erişilen bir bilgi avı mıdır? Konu tam olarak net değildir.
Konunun Psikolojik ve Sosyal Boyutunu İncelersek: ☹ 😊
Çoğumuz kel, göbekli ve hantal halimizle onlarca yıl öncesine göre tanınmaz duruma geldik!
"Olsun ama böyle de çok yakışıklıyım/güzelim. Süperim yani " diyebiliriz.
"Ah nerede o eski güzel günler?" cümlelerimizle geçmiş zaman odaklı olumlu düşünürüz. Ve mutlu olabiliriz.
Ancak bazen de
Kaçınılmaz olarak ağaran saçlarımızın, ölünceye kadar büyümeye devam eden kulak ve burnumuzun, kırışan cildimizin, zayıflayan hafızamız ve hiç hesapta olmayan ve çoktan alıştığımız birçok ruhsal, zihinsel ve bedensel müzmin sorunlarımızın nedeni kötü yaşam koşullarına bağlayarak geçmiş zaman odaklı olumsuz düşüncelere dalabiliriz. Ve hüzünlenebiliriz.
"Sen neymişsin be abi" dedirtmek isteyen sözlerimiz.
Ancak her şeye rağmen yaşımız ilerledikçe 20li yaş fotoğraflarımızı paylaşarak "bakmayın şimdi böyle göründüğüme, ben gençken gördüğünüz gibi çok yakışıklıydım/çok güzeldim, başarılıydım. Bensiz işler yürümezdi... "
Geçmişle övünerek iyi hissetme ihtiyacımızı gideriyoruz.
Ruhsal iyi oluşa hizmet eden, hayalimizi yansıtan ve ahlaken sorgulanmayan beyaz yalanlarımız, iyi ki varlar.
20'lik fotoğraflarımızı paylaşarak, iyi his yaşamak ve sosyalleşme ihtiyacımızı gidermeye çalışmak, özellikle bu dönemde faydalı oldu da diyebiliriz.